HSYK’nın, Erzurum’da Özel Yetkileri Kaldırılan Savcılara Özel Yetkilerini İadesi Hakkında Basın Açıklaması


Erzincan’da yasadışı cemaat yapılanmalarının siyasetle bağlantılarının soruşturması aşamasında bu soruşturmayı yürüten  Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in işlediği iddia edilen bazı suçlar nedeniyle makamı, evi aranmış, gözaltına alınmış,  ardından 4 ay süren bir tutukluluk süreci yaşamıştır.

Bu süreçte YARSAV yapılanların Anayasa’nın 144., 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Yasası’nın 89., Ceza Yargılama Yasası’nın 250/3. maddeleriyle öngörülen yargıç güvencesine açıkça aykırı olduğunu, Ceza Yargılama Yasası’nın 250/3. maddesindeki sınırlar aşılarak Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel niteliği olan hukukun üstünlüğüne ve dolayısıyla yargı bağımsızlığına, yargıç güvencesine bu işlem ve eylemle, ağır  bir müdahale gerçekleştirildiğini vurgulamış, sürecin takipçisi olmuştur.  Ardından anayasal bir yetki gaspı nedeniyle bu hukuksuzluğa yol  açan özel yetkili savcıların yetkileri HSYK tarafından kaldırılmıştır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun saptaması ve Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin, davanın dayanağı soruşturmanın yasal düzenlemelere uygun olmaması nedeniyle yok sayarak yerel savcılığa iade etmesinin hemen ardından Yargıtay’ın bu kararı ile de saptadığı usulsüzlüğü bizatihi yapan ve eski HSYK tarafından özel yetkili görevlerinden alınan savcılar Anayasa değişikliğinden sonra Adalet Bakanlığı’nın oluşturduğu HSYK tarafından eski görevlerine iade edilmişlerdir.  Bu artık HSYK’nın rutin olarak uyguladığı rövanşist yaklaşımın bir sonucudur.

Anılan HSYK tasarrufu, bir iade-i itibar ve ödüllendirme, hukuksuz yapılan bir soruşmanın takdiri ifadesi midir?

Anayasa ve yasalar ihlal edilerek yapılan, hukuksuz soruşturmalara meşruiyet tanıma gayreti midir?

Özel yetkili mahkemelerin sınırsız ve sorumsuz yetkili, en temel insan haklarının dahi ihlal edilebileceği mahkemeler olduğunun ve kadrolarının her zaman korunacağının kamuya ilanı mıdır?

Bu soruların yanıtını kamuoyunun vicdanına bırakıyor, HSYK’yı anayasal bir kurum olarak saygınlığını korumak için bu tür rövanşist uygulamalardan vazgeçmeye davet ediyor, özel yetkili mahkemelerin de yarattığı tüm hukuksuzlukları tarihe gömecek şekilde kaldırılması gerektiğini ilan ediyoruz.