Yargıç ve Cumhuriyet Savcılarının Telefonlarının Dinlenmesi Hakkında Basın Açıklaması 22.4.2009

2007 yılında çıkartılan Teftiş Kurulu Yönetmeliği ile adalet müfettişlerinin iletişim tesbiti ve dinleme yetkisi aldıklarını kamuoyuna duyurmak nedeniyle infial yaratmakla suçlanmak ve bu nedenle kral çıplak dendiği için meslekten ihraç yaptırımı ile muhatap edilmek, sessiz bir yargı istemenin göstergesidir.

Her konuda açıklama yapan Adalet Bakanı’nın sadece bir örneğini kamuoyunun bilgisine sunduğumuz, suç hanesi boş, fail hanesi boş, sadece 25 telefonun sıralandığı ancak bu telefonların görevdeki yargıç ve savcılara ait olması ve üstelik adalet müfettişliği tarafından talep edilmesi üzerine, bir yargıç tarafından verildiği konusunda bilgi sahibi olmasına rağmen, suskunluğunu koruması anlaşılabilir değildir.

Adalet Bakanının Yönetmeliği değiştiriyoruz dememesi, çıkıp yargıç ve savcılardan özür dilememesi, yargının 12 Mart ve 12 Eylül’deki tablonun dahi gerisindeki koşullar içine sürüklendiğini izlemesine rağmen, tüm bu olaylara seyirci kalması, yargıç ve savcıların tek meslek örgütü başkanı olarak tarafımın telefonları hakkında dünyada örneği görülmedik biçimde dinleme kararı alınması da gözetildiğinde, Adalet Bakanlığı’nın kasten “yargıç güvencesini” ortadan kaldırdığının kanıtıdır.

70 milyonun izlenmesi de yargı kararıyla olmuştur. Bu kararların da dünyada örneği yoktur. Hukuktan yana tavır alan bir Adalet Bakanlığı olsaydı, bu kararları yargı denetimine taşımak için çaba sarfetmesi gerekirken, aksine davranış sergilenmesi, yargının güvencesiz bir ortamda çalıştığının çok açık örneğidir.

Adalet Bakanlığının sergilediği bu davranışlar, benzer olayların ortaya çıkması durumunda, hukuksuz kararları verenlerin sonuna kadar korunacağı yolunda bir güvence vermek anlamındadır.

Yargı artık yargıya bırakılmalıdır. Yok edilen yargıç güvencesi sağlanmalıdır. Adalet Bakanlığının sessizliği, kastın yoğunluğunun göstergesidir. Askeri dönemlerde karşılaşılmayan uygulamalar terkedilmelidir.

Yargı tekrar temel hak ve özgürlükleri ihlal eden değil güvence olan konuma getirilmelidir. Bu konuda YARSAV faaliyetlerini kararlılıkla sürdürecektir. 22.4.2009

Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU

YARSAV Başkanı