Siyasal propaganda aracı olan bir kısım yazılı-görsel basın ve oralarda köşe tutmuş askerler de, yargı üzerinde planlı bir biçimde yürütülmekte olan yıpratma-yok etme faaliyetinin en vahşi eylemlerini sergiliyor. 07.04.2010

Bugünlerde, siyasal iktidar sahipleri, kimi zaman yargı kurumlarını, bazen de doğrudan yargıç ve savcıları hedef alarak, önlerine uzatılan her mikrofona olanca husumetleriyle konuşuyor, öfkeden kızararak esip gürlüyorlar. Bu da yetmiyor, salt siyasal propaganda aracı olan bir kısım yazılı-görsel basın ve oralarda köşe tutmuş askerler de, benzer bir üslup ile yargı üzerinde planlı bir biçimde yürütülmekte olan yıpratma-yok etme faaliyetinin en vahşi eylemlerini sergiliyorlar.

Artık ağızlarından çıkanı duymaz hale geldikleri anlaşılıyor. Kimi “iyot”tan, kimi “yumurtlamadan”, kimi yargıç ve savcıların yasadışı bir oluşum içinde olduğu iması ile “çetenin nöbetçi hakim-savcısı”ndan söz ederken, kimileri de, tarihsel bir hesaplaşmaya yönelik anlayışları ile anayasa mahkemesi ve yüksek kurulun istedikleri yönde biçimlendirilmesine odaklanmış bir anayasa değişikliği girişimine karşı, doğrudan işin öznesini oluşturan yargının tepkisini dile getirenlere, değiştirmeye çalıştıkları anayasaya sarılıp, “öyle her doğru bildiğini söyleyemezsin” diyerek nasıl bir demokrasi ve özgürlük anlayışına sahip olduklarını ortaya koyuyorlar. Bu kampanyalar sonucu bugün gelinen noktada bölüp parçalamak ve yönetmek arzusunda olanların bir ölçüde başarılı oldukları da anlaşılıyor.

YARSAV, tüm bu düzeysiz söylemlerin, yargıyı istediği gibi biçimlendirerek, denetimsiz iktidar gücü elde etmeye yönelik çalışmaların başlatılması ile birlikte yükselmesinin rastlantı olmadığını, bir yandan açık bir perdeleme operasyonu, kaba bir toplum mühendisliği çabasının ürünleri, bir yandan da bu anlayışa egemen olduğu bilinen eksen kaydırma stratejisinin özensiz, hesapsız ve savruk örneklerini oluşturduğunun bilincindedir. Ulusumuz da bu gelişmeleri ibretle izlemektedir ve oynanan oyunun farkındadır. Bu çarpık anlayış ve söylem sahipleri bilmelidirler ki, güdümlü kılmaya çalıştıkları yargı, Türk Ulusu adına yetkisini kullanan anayasal bir organdır ve bu yetkisini ulusumuz var oldukça kullanacaktır.

YARSAV, doğrudan yargıyı hedef alan bu ilkel ağız çözülmesine, aynı düzeyde karşılık vermeyecek, temsil ettiği kitlenin saygın kimliğine yakışır biçimde insiyatif kullanmaya devam edecektir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 7.4.2010

YARSAV YÖNETİM KURULU