05.02.2015 Tarihli Yetki Kararnamesi Hakkında Açıklama

HSYK tarafından 05.02.2015 tarihinde, Adli Yargı ve İdari Yargı Hâkimlerinin Müstemir Yetkilerinin Belirlenmesine İlişkin Kararname yayınlanmıştır. Bu kararname, HSYK üye seçimi sonrası, kazananlar için ganimet paylaşımının sürdüğünü, yenilenler için ise burnunu sürtme ve cezalandırma politikasının hoyratça devam ettiğini göstermektedir.

Yürütülen hizmetten bağımsız, stratejik yargı hizmetinin gereklerini ve kıdemi, liyakati, ehliyeti dikkate almayan, ödül/ceza mantığı ile hareket edilerek hazırlandığı açık olan kararname, siyasi iktidarın devlet yönetimindeki hareket tarzını HSYK eliyle yargı alanına taşıdığının tanıklığını yapmaktadır. Bu yönüyle hukuki değil siyasi bir yaklaşım tarzının kararnamenin hazırlanışında başat unsur olduğu görülmekte, seçim sonuçlarına göre kurumsal yapıyı dizayn eden kaba siyasal refleks tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmaktadır.

Modern kamu yönetiminin gereği olan mesleki uzmanlaşma ilkesini hiçe sayan, yargıda yılların müktesebatını sıfırlayan, öteden beri bu konuda her şeyi silbaştan yaparım diyen ve kendisini hiçbir hukuki ve etik anlayışla bağlı görmeyen HSYK yaklaşımı devam etmektedir. Seçimlerde ilkelerinden taviz vermeyip, rakip takımda olanlardan ağır ceza mahkemesi başkanlarının unvanları alınmış, cemevini ibadethane sayan kararı veren, siyasi iktidar temsilcilerinin tarafı olduğu tazminat davalarında tam istedikleri kararı vermeyen yargıçlar pasifize edilmiş, emekliliğine altı ay, bir yıl kalan meslektaşlarımız biat etmemenin karşılığını görmüş, sırf rahatsız etme adına yetkileri değiştirilmiştir. Mutlaka birikimi sıfırlanan bir yargının adalet üretememesinden memnun olanlar vardır ve bu tablo en çok onları memnun etmektedir. Ancak uzun vadedeki maliyeti hesap edilmeden gerçekleştirilen bu uygulamaların, adalet beklentisi içerisindeki toplumun günümüzde gereksinimini çok şiddetli hissettiğimiz yargıya güvenini daha da zayıflattığı bilinmeli ve bağımsız bir erk olmaktan çoktan çıkmış yargıyı tamamen sıfırlama çalışmalarının ülkemizi nasıl bir maceraya sürüklediği iyi düşünülmelidir.

Kararname ile, "özel" görevlendirilmiş yargıçlardan beklenen "özel" standardı geçenler terfi etmiş, geçemeyenler ise pasifize edilmişlerdir. Görevini “gereği” gibi yerine getiren sulh ceza yargıçları asliye ceza yargıçlığı bile yapmadan doğrudan ağır ceza mahkemesi başkanlığına atanmışlar, beklenen performansı! gösteremeyenler ise müktesebatları hiçe sayılarak değişik mahkemelerde yetkilendirilmişlerdir.

İhtisaslaşma bahanesiyle yeniden getirilmeye çalışılan “özel görevli mahkemeler”in özel kadroları da bu kararname ile oluşturulmuş bulunmaktadır.

Yetki kararnamesi, yetkilendirme amacını aşarak yakınları unvanlandırma, rakipleri tenzili rütbe ile atama kararnamesine döndürülmüş, bu yönüyle genel atama kararnamesine zeyl yapılmıştır. Komisyon başkanlığı ve üyelikleri, seçimlerde YBP lehine gösterilen performansa göre ulufe olarak dağıtılmıştır.

Yürütmenin keyfiliğine dur diyen ve hoşuna gitmeyen kararların verildiği, işyükü yoğun idare mahkemelerinden vergi mahkemelerine gereğinden fazla atama yapılmış, bu mahkemelerde israf sayılabilecek insangücü istihdamına yol açılmıştır. Ödül-ceza mantığı ile hareket saplantısı, yargıdaki insan kaynağının verimli olarak kullanılmasına da olanak vermemekte, iş yükü gerektirmemesine rağmen cezalandırma ya da pasifize etme adına bir kısım mahkemelerde kadrolar şişirilirken diğer bazılarında iş yükü ile orantısız yargıç istihdam edilmektedir.

Meslektaşlarımız için öngörülebilirlik denen kavram tamamıyla ortadan kalkmıştır. HSYK tarafından gerçekleştirilen her tasarruf, hemen arkası gelecek intibaını uyandırmakta, yargıç ve savcılar açısından istikrar ve öngörülebilirlik kavramları anlamsızlaştırılmaktadır.

Bilinmelidir ki, “Yargıçlık Onuru ve Güvencesi” tüm tavır, tutum ve davranışlarda, sorumlu mercilerin gözetmeleri gereken mutlak bir değerdir ve gözardı edilmesi, meslektaşların ve toplumun vicdanında ihmal edeni küçültmektedir. Bu konuda meslektaşlarımızın tepki ve infialinin tahmin edilenin çok daha üstünde olduğunu ifade etmek isteriz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.        07.02.2015

YARSAV YÖNETİM KURULU