Adli ve İdari Yargıda 2009 Dönemi Güz Kararnamesi Hk

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), Tüzüğünde yeralan ilkeleri ve kuruluşundan bu yana sergilediği hukuk mücadelesi ile hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi konularında görüş ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmıştır. Bu bağlamda,  Adli ve İdari yargıda 2009 güz dönemi atama kararnamesinin 28.12.2009 tarihi itibarıyle henüz çıkartılmamış olması ve bu gecikmenin yargıç ve Cumhuriyet savcılarının özlük haklarına temas etmesi nedeniyle bu konuda bir açıklama yapılması gereği doğmuştur.

Kararnamenin gecikmesi ve sürecin belirsizleşmesi meslektaşlarımız arasında tedirginlik nedeni haline gelmiştir. Bu konuda özellikle kararnamelere ilişkin yakınmalara son verilmesi ve soruna kalıcı bir çözüm bulunabilmesi için 19.7.2007 tarihli basın açıklamamızda YARSAV’ ın konuya ilişkin önerileri dile getirilmiş olmasına karşın bu güne kadar bu konuda olumlu herhangi bir adım atılmadığı üzüntü ile gözlenmektedir.

Öte yandan Danıştay üyelerinin seçiminin tamamlanmasına karşın, Yargıtay üyelerinin seçiminin gecikmesi ve Yargıtay’da üye sayısının yetersizliği nedeniyle heyetlerin oluşturulamaması dolayısıyla yüksek yargının kan kaybının giderilememesi de soru işaretleri yaratmaktadır. Kamuoyuna yansımamış olması dolayısıyla gecikmenin ardındaki nedenlerin bilinmemesi karşısında; YARSAV olarak bu konudaki önerilerimizi karar mekanizmaları ve kamuoyuyla paylaşmak amacıyla yineliyoruz:

Adalet Bakanlığına bağlı Personel Genel Müdürlüğü’nün kararname hazırlığına ilişkin görevleri kaldırılmalı, yargıç ve savcıların her türlü sicil dosyaları da Yüksek kurula  devredilmelidir. Yargıç ve Cumhuriyet savcılarının atama kararnameleri, Yüksek kurula bağlı görevliler tarafından hazırlanmalıdır. Bu nedenle 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Yasası, 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası ile 2992 sayılı Adalet Bakanlığı Teşkilat Görevleri’ne ilişkin Yasada değişikliğe gidilmelidir.

  • Yargıçların ve Cumhuriyet savcılarının atama ve yetkilendirme işlemleri,  kıdem, kariyer,  uzmanlık ve  liyakatı esas alan yazılı, somut ve nesnel ölçütlere bağlanmalıdır. Yargıç güvencesinin gereği olarak atama kararnameleri bir takvime bağlanmalı ve gecikmeden doğan mağduriyetler gözetilerek, öngörülen sürede çıkartılması sağlanmalıdır.
  • 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası’nda değişikliğe gidilerek HSYK’nun işlem ve görüşmelerindeki gizlilik kaldırılmalı, yönetimde açıklık ilkesi Yüksek kurulun bütün faaliyetlerinde esas alınmalı, özellikle atama kararnamelerinde yeralan meslektaşlarımızın bu konuda önceden bilgi sahibi olması sağlanmalıdır.
  • Yargıçlık ve savcılığın farklı meslekler olduğu gözetilerek, atamalarda kişinin isteği olmaksızın mesleğinin değiştirilmesi hukuka uygun olmayacağından, bu iki meslek grubu arasında istek dışı atama ve yetkilendirmeler yapılmamalıdır.
  • Yargıçların, Adalet Bakanlığı merkez teşkilatında üstelik de güvencesiz olarak çalışmaları uygulamasına son verilmeli, bu yapılana kadar 2802 sayılı Yasa’nın 38 nci maddesi uyarınca Bakan tarafından Bakanlık dışında bir başka göreve atanmaları talep edilen Adalet Bakanlığında görevli yargıçlar hakkında, Danıştay’ın konuya yönelik kararları gözetilerek, haklı ve hukuka uygun gerekçe içermeyen Bakan istekleri işleme konulmamalıdır.
  • Kendi istekleri ile Yargıtay tetkik hakimliğinden bir başka göreve atanma istemlerinde, yargıçların memur olmadığı, bu nedenle herhangi bir kurul ya da kişinin muvafakatına bağlı tutulamayacakları temel ilkesi ve güvencesi gözetilmelidir.
  • HSYK’ nun yapısı değiştirilmeli, yürütme organının temsilcisi Adalet Bakanı  ve bürokratı olan  Bakanlık Müsteşarı, konumundan yararlanarak yakın tarihimizde Yüksek kurulu çalışamaz hale getirmesi olgusu da gözetilerek HSYK’dan çıkartılmalıdır. Cumhurbaşkanı’nın Yüksek kurula üyelerini seçme yetkisi kaldırılmalı, demokratik ilkeler gözetilerek, yargıç ve Cumhuriyet savcılarının temsilinde adalete uygun bir yapı oluşturulmalı, atama kararnamelerinde siyasi iradenin etkisi tartışma konusu olmaktan çıkartılmalıdır. HSYK kararlarına karşı etkili başvuru yolu açılmalıdır. Bu konuda Anayasa’da ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası’nda değişikliğe gidilmelidir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

YARGIÇLAR VE SAVCILAR BİRLİĞİ

YÖNETİM KURULU