Tüm yargı birimlerinin asıl amacı; gerçeğin ortaya çıkarılarak, haklı ve haksızın birbirinden ayrılıp adaletin gerçekleştirilmesidir. Hiç kuşkusuz yargılama faaliyetinin asli unsuru olan savunma makamı da bu amacın gerçekleştirilmesinde vazgeçilmez bir öneme sahiptir.
Bilinen adıyla “Balyoz Darbe Planı” davasında, soruşturmanın genişletilmesi talepleri kabul edilmeyen sanık müdafilerinin, savunma makamından çekilmeleri üzerine bağlı bulunan Barodan yeni müdafi talebinin, atanmış müdafi bulunması gerekçesiyle reddedilmesi ile başlayan süreçte, İstanbul Barosu hakkında soruşturma açılması, adil yargılanma hakkına müdahale zincirinin en son (görünen o ki en son olmayacak) ve yeni halkasıdır.
Bu doğrultuda adil yargılanma hakkının temellerinden olan savunma makamının dokunulmazlığı, uluslararası hukuka paralel olarak ülkemizde de anayasal güvence altına alınmasına rağmen İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin yargı görevini yapanı etkileme suçu gerekçesiyle soruşturmaya tabi tutulması, son prangadan! da kurtulma hamlesi olarak savunmanın araçsallaştırılması, hukuk devletinin tamamen rafa kaldırılmasının ilanıdır.
Ulaşılmak istenen hedeflere karşı bir pranga olarak görülen bağımsız yargının engellemelerinden! kurtulmak için her türlü yol ve yöntemin meşru görüldüğüne, yürütme erkini ilgilendiren soruşturma ve kovuşturmalarda görev yapan hakim ve savcıların görevlerinden alındığına, bundan sonuç alınamadığında ise uygulanmakta olan hukuk kuralının, hem de kişiye özgü olarak değiştirildiğine tanık olduk ve oluyoruz. Yeni yapılandırılan HSYK eliyle ilk derece mahkemelerinde görev yapan yargıç ve savcılar sindirildikten, yüksek mahkemeler ise koridorlarında her geçen gün yükselen teşvik/tehdit içerikli Beyefendi! talimatlarının yankılarıyla şekillendirildikten sonra, geriye hukuksuzluklara karşı yüksek sesle haykırmaya devam ederek savunmayı temsil eden avukatlar kalmıştı. Görülen o ki bağımlı yargının şekillendirilmesi bitmek, savunma ise çökertilmek üzeredir.
Örselenen yargıç ve savcı onurundan sonra, bu imajın altına eklenen burnu sürtülmüş avukat resmi, acı acı güldürmede karikatürleri gölgede bırakan ve ülkemize layık görülen bir gerçek ne yazık ki.
Sonuç olarak; susturulmaya çalışılan savunmanın onurunu ve haklarını korumak adına hukuka sahip çıkmaya çalışan İstanbul Barosu Yönetimine yapılanlara bir son vermek adına egemen gücü, Hukuk Devleti ilkesinin gereklerini yerine getirerek savunmaya saygı duymaya ve savunmanın dokunulmazlığını ortadan kaldırıcı hareketlerine son vermeye davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
YARSAV YÖNETİM KURULU
YARSAV © 2011 Tüm Hakları Saklıdır. Sitede yayınlanan tüm içerik telif hakları ile korunmaktadır. Kopyalamak ve izinsiz paylaşmak yasaktır. Detaylı bilgi için gizlilik ilkesini inceleyebilirsiniz. Siteye üye olmadan önce kullanıcı sözleşmesini okumalısınız.