SAYIN BAŞBAKANA AÇIK MEKTUP

SAYIN BAŞBAKAN;

Son günlerde düzenlemiş olduğunuz açık hava toplantılarında, yarsav’ı, anayasa değişikliklerine evet diyecek olanlara karşı bir cephenin içerisinde olmakla suçladığınızı izlemekteyiz.

Sayın başbakan, bunu yapmaya hakkınız yok.

Yarsav’ın getirilmek istenen değişikliklere karşı olduğu açıktır. çıktığınız meydanlarda bunu böyle ifade etmenize de hiçbir itirazımız olamaz. Ancak yarsav’ın mücadelesi, sizin söylediğiniz gibi evet oyu verecek kişilerle değildir. Mücadelemiz 1982 anayasası ile yarı bağımlı hale getirilmiş yargıyı, iktidara tümüyle bağımlı hale getirecek ve hukukun üstünlüğüne dayalı demokramizi onulmaz biçimde sakatlayacağına inandığımız bu değişikliklerin ulusumuz tarafından reddedilmesi üzerinedir.

Eğer yargı ile ilgili bu paket reddedilirse, 13 eylül’den itibaren yargıyı bağımlı hale getiren anayasal ve yasal tüm engellerin uzlaşma ve demokrasi kültürü çerçevesinde kaldırılmasının önünün açılacağına, tam bağımsız yargıyı getirecek bir anayasa metninin tüm demokratik güçlerin katkısı ile kabul edileceğine inanıyoruz.

Yarsav, bu yöndeki çalışmalarını kendisine açılan her türlü platformda çoğulcu demokrasiye olan inancıyla ve bilgiyle sürdürmektedir ve sürdürecektir. Bu anlamda, mücadelemiz, aynı zamanda bu değişikliklere evet oyu vermeyi düşünen insanlarımız içindir de… aslında oldukça kalın çizgiler halindeki bu ayrımı bilmeniz gerekir. bu nedenle sözlerinizi açık ve bilinçli bir çarpıtma olarak kabul ediyoruz.

Sayın başbakan,
siz yalnız çarpıtmakla kalmıyorsunuz. ülkemize musallat olmuş ve sorumluluk noktasında olduğunuz için mücadele etmeniz gereken terör örgütü ile yarsav’ı yanyana koymak suretiyle meydanlara topladığınız insanlarımızı yarsav’a karşı kin ve düşmanlığa tahrik ediyorsunuz.

Sayın başbakan,
yarsav, yurdunu karşılıksız seven, ülkenin doğusundan batısına var güçleriyle ve “yan gelip yatmadan” adalet dağıtmaya çalışarak ona olan borcunu bu şekilde ödeme gayreti içerisinde bulunan, hukukun üstünlüğüne, çoğulcu demokrasiye ve türk aydınlanmasına inanan, ulusal bütünlüğün ülkemiz için yaşamsal önemi olduğunun ayırdında olan meslek mensuplarının bir araya geldiği, bir arada durduğu bir sivil toplum örgütüdür.
bunu yarsav’a yapmaya hakkınız yok. Biliyoruz, sizi bu mühendisliği yapmaya, kendiniz ve partiniz için son derece önemli gördüğünüz yakın siyasal amaçlarınız zorluyor. çünkü, 12 eylül’de hayır sonucu çıkacağından endişe ediyorsunuz. çünkü yarsav’ın toplumu doğru bilgilendirme konusunda mesafe aldığını görüyor, farkediyorsunuz. Çünkü türk halkının haklarının nasıl bir yargı sisteminde korunacağı konusundaki bilincinin yarsav’la birlikte eşik atladığının farkındasınız ve bundan hoşlanmadığınız çok açık. Ama yine de böyle yapmayınız. Aslında seziyoruz, çok umutlu olmadığımızı ifade etmek isteriz. siz yine bildiğinizi ya da bilmediğinizi okuyacaksınız. sizin bu ayrıştırıcı, haksız ve ölçüsüz söylemler konusunda bir alışkanlığınız var, üzülerek izliyoruz. Hatırlayınız, o tarihlerde yarsav da yoktu, siz halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten ötürü kesinleşmiş mahkeme kararı ile mahkum edilmiş bir kişisiniz.

Sayın Başbakan,
Küçük bir bilgi notu; bunun hukuktaki adı “suç işleme konusunda kararlılık”tır.

Sayın Başbakan,
siz, terör örgütü ile mücadelede şehit olanlara “kelle” bile dediniz, habur uygulamasına siz onay verdiniz. türk ulusunu bir başka ulusun eli, ayağı, yani uzuvları olarak gördüğünüzü dahi söylediniz, kendinizi ve mensubiyyetinizi nasıl ifade edeceğinizi elbette siz bilirsiniz. türk ulusu bunu da gördü, yaşadı. Üzüntüyle ifade etmek isteriz ki, yarsav’ın yurtseverlik ve ulus bilinci konusunda sizden alacağı bir ders yok. ayrıca bütün karalamalarınıza karşın türk kamuoyunun yarsav hakkındaki görüşlerini biz biliyoruz.

Sayın Başbakan,
biz size, sizin üslubunuzla yanıt veremeyiz. ama bırakın biz, kısıtlı olanaklarımıza karşın, düşündüklerimizi özgürce halkımızla paylaşalım. siz de, meydanlara çıkıp getirmeyi düşündüğünüz bu değişikliklerin ne kadar olumlu olduğunu –başarabilirseniz- halka anlatınız. ama çarpıtmayınız, kişileri ve kurumları hedef göstermekten, toplumda artık had safhaya getirilmiş kutuplaşmayı, kamplaşmayı derinleştirecek, tahrik edecek söylevlerden uzak durunuz. eğer siz ülkenin başbakanı iseniz beklentimiz budur. söylüyoruz, pek umudumuz yok ancak bunu ummak istiyoruz.

EMİNE ÜLKER TARHAN
YARSAV BAŞKANI