Deniz Feneri Savcıları İçin Kovuşturma İzni Verilmesi Hakkında

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 2. Dairesince Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmayı yürütürken görevden alınan Cumhuriyet savcıları ile ilgili olarak kovuşturma izni verilmesi kararı, yargıç ve savcı teminatının sınırları hatta varlığı konusundaki kaygıları doruğa çıkarmıştır.

 Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bu karar ile bundan böyle müşteki ve şüphelilerin veya davalı ve davacıların beğenmedikleri bir konuda HSYK´ya başvuru yapmaları halinde benzer akıbete uğrayacaklarını tüm hakim ve savcılara göstererek gözdağı vermiştir.

HSYK´nın Deniz Feneri Savcıları ile ilgili kararı, artık yargıda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, yargıç ve savcılar hakkında soruşturma veya tayin benzeri uygulamalar ile baskı altına alınma yanında haklarında kovuşturma da açılacağını bir mesaj olarak tüm yargı teşkilatına vermiştir.

Hukuk çevrelerinde ve kamuoyunda soruşturmanın yapılış şekli itibari ile takdir gören Deniz Feneri soruşturmasında, şüpheli avukatlarının, tartışmalı olan bir konu ile ilgili yapmış oldukları başvuru üzerine yargı bağımsızlığı ile ilgili tüm değerler göz ardı edilerek önce görevli savcılar dosyadan el çektirilmiş, sonrasında da haklarında soruşturma açılarak bugüne kadar örneği görülmemiş bir hızla kovuşturma izni verilmiştir. Yine bugüne kadar hiçbir hakim ve savcı şikayetinde, bu kadar hızlı davranıp açıklama yapmayan HSYK Başkanı sıfatı ile Adalet Bakanı ve HSYK Başkanvekili,  bu olayda soruşturmaya etki edecek şekilde ihsas-ı reyde bulanarak savcıların yapmış oldukları işlemin hukuka aykırı olduğunu kamuoyuna açıklamaktan imtina etmemişlerdir.

HSYK, bu uygulaması ile her soruşturma dosyasında farklı bir usul uygulanabileceğini, bir soruşturma dosyasında hukuka uygun olanın bir başka soruşturma dosyasında aykırı olabileceğine kanaat getirerek esnek bir uygulama başlatmıştır. Mahkeme kararının bir kısmının kapatılarak yerine getirilmesi bakımından, kamuoyunda bilinen adı ile Ergenekon soruşturmaları ve Cihaner soruşturmasında bu uygulama hukuka uygun kabul edilirken, Deniz Feneri e.V. soruşturmasında ise ağır kusur kabul edilerek görevli savcılar hakkında ağır bir suç olan sahtecilik suçundan kovuşturma izni vermek suretiyle, hem tutarlılığına hem de tarafsızlığına ağır gölge düşürmüştür.

Bu kararın, özel nitelikte olmasının da, bundan sonraki genel bir uygulamaya ışık tutmasının da meslektaşlarımız nezdinde ve toplumsal planda yaratacağı olumsuz etkiler, bahse konu soruşturmanın her türlü sonucundan çok daha büyük önem taşımaktadır. Bir yanıyla yargısal teminat ve özgüven diğer yanıyla da yargıya güven ağır bir tehdit altına sokulmuştur. Adeta bir dönüm noktası olan bu karar, sahiplerini de mahcup edecek ve altında ezecek bir zihniyet ve öz taşımaktadır.

Yargı üzerinde siyasi olarak estirilen bir rüzgarın, yargısal tüm kurum ve kişileri önüne katıp sürüklediği kanaati, topluma egemen olmuştur. Ancak geçmişteki örneklerinden de biliyoruz ki, bu rüzgar dindiğinde, konumlardaki ve rollerdeki hiyerarşiye, hatta konjonktür ürünü yasalara dahi değil, vicdan ve onun aynası hukuka olan yakınlığa bakılarak tarihsel hüküm verilecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

YARSAV YÖNETİM KURULU