Adalet Bakanlığına Açık Çağrı

5982 sayılı Anayasa Değişikliği Hakkındaki Yasa ile 1982 Anayasası’nın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na ilişkin 159 ncu maddesi değiştirilerek yeniden düzenlenmiştir. Anayasa’nın 159 ncu maddesinin son fıkrasında;

  • Kurul üyelerinin seçiminin,  
  • Dairelerin oluşumu ve işbölümünün,  
  • Kurulun ve dairelerin görevlerinin,
  • Toplantı ve karar yetersayılarının,
  • Çalışma usul ve esaslarının,
  • Dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulünün,
  • Genel sekreterliğin kuruluş ve görevlerinin yasayla düzenleneceği”

belirtilmiş ise de, yasal düzenlemeler yapılırken gözetilecek “Anayasal ilkeler”, açıkça ortaya konulmamıştır.

5982 sayılı Anayasa Değişikliği Hakkındaki Yasa ile 1982 Anayasası’na eklenen Geçici 19 ncu madde ile de, bu değişiklik sonrasında HSYK üyelikleri için ilk kez yapılacak seçimlere ilişkin ayrıntılı hükümler getirilmiştir. Böylece, Anayasa değişikliğinin yürürlüğünden sonra, HSYK’na yapılacak “ilk seçimler yönünden” bir uygulama yasasının çıkarılmasının beklenme zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır. Bu geçici maddede, Anayasa değişikliğinin yürürlüğü sonrasında yapılacak ilk seçimlerle oluşturulacak HSYK’nun;

  • “Yürürlükteki Anayasa hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla 1981 tarihli HSYK Yasası’na göre “Kurul şeklinde çalışacağı”,
  • En az on beş üye ile toplanıp üye tamsayısının salt çoğunluğu ile karar alacağı,
  • Sekreterya hizmetlerinin Adalet Bakanlığı tarafından yürütüleceği,
  • Adalet müfettişlerinin Kurul müfettişi olarak da görev yapacakları,
  • Anayasa’nın bu geçici madde hükümlerinin, ilgili yasalarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanacağı”

ifade edilmiş ise de, ilgili yasalarda “hangi süre içerisinde” değişiklik yapılacağı açıkça ortaya konulmamıştır.

Görüldüğü üzere, Anayasa’nın 159 ncu maddesindeki değişiklik nedeniyle, ilgili yasalarda da değişiklik yapılması gerekmekte ise de, Anayasa değişikliği sonrasında yapılacak ilk seçimlerle oluşacak HSYK için, geçici 19 ncu madde hükmü gözetildiğinde, herhangi bir yasa değişikliğine gerek duyulmadan, bu geçici maddeden hareketle HSYK’nun görevlerini sürdürebilmesi olanaklı kılınmıştır.

Anayasa’nın 159 ncu maddesinde yapılan değişiklikte;

  • “HSYK’na Adalet Bakanı’nın Başkanlık edeceği,
  • HSYK’nun temsil ve yönetiminin Başkan’a ait olduğu,
  • Başkan’ın uygun görmesi durumunda ve uygun bulduğu ölçüde, yetkilerinden bir kısmını, Başkanvekiline devredebileceği,
  • Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın HSYK Başkanvekili olabilmesinin olanaklı kılındığı,
  • Yargıç ve savcılar hakkında soruşturma açılıp açılmaması konusundaki yetki sonuçta yine Adalet Bakan’na ait olsa da, bu yetkinin artık “HSYK Başkanı” sıfatıyla kullanılacağının öngörüldüğü, HSYK Başkanı sıfatıyla yapılacak bu işlemler için ise “yargı yolunu kapatır biçimde hüküm getirildiği” gibi hususlar

Bir örnekle açıklamak gerekirse, Adalet Bakanlığı müsteşarı veya benzeri konumdaki üyeler “geçici başkanvekili” seçilemez ise, HSYK Başkanı olan Adalet Bakanı katılmadığı HSYK toplantıları için “HSYK’na başkanlık etme ve yönetme” yetkilerini başkanvekiline devretmeyebilecektir. HSYK Başkanı bu yetkilerini Geçici başkanvekiline devretmezse, Adalet Bakanı katılmadıkça HSYK toplanamayacağı için HSYK çalışamayacak duruma gelecektir. Dolayısıyla yapılacak yasa değişikliklerine kadarki sürecin bu şekilde geçmesi sağlanabilecek, Adalet Bakanlığı ve siyasi irade, hukuku dolanmanın bir fırsatı olarak, anılan yasa değişiklikleri yoluyla mevcut yapıya, beklentileri doğrultusunda istedikleri gibi biçim verme iradesini sergileyebileceklerdir. Adalet Bakanlığı’nın, Anayasa değişikliğinin yürürlüğü öncesinde 2010 yılı yaz kararnamesi sürecinde aynı doğrultudaki tutumu unutulmamıştır. Hatırlanacağı gibi Adalet Bakanlığı, HSYK’nu çalıştırmama yolunda irade sergileyerek Anayasa değişikliklerini bir fırsat olarak görmüştü. Şimdi ise Anayasa değişikliği ile ortaya çıkan geçici maddedeki durum beklentileri karşılamaz ise, gereken yasa değişikliklerinin de bir fırsat olarak kullanılma yoluna gidileceği anlaşılmaktadır.

Yapılan Anayasa değişikliği karşısında, Adalet Bakanlığı’nca çalışmaları tamamlandığı  kamuoyuna da ifade edilen “ilgili yasa değişikliği taslaklarının”, HSYK seçim sonuçları ve hatta HSYK adaylık süreci bile beklenmeden, bir an önce açıklanması ve ilgili çevrelerin görüşüne sunulması, mutlak bir zorunluluktur. Demokratik hukuk devleti kuralları ve bu bağlamda şeffaf devlet ilkesi bu davranışı zorunlu kılmakta ise de, çalışmaları tamamlandığı ifade edilen söz konusu yasa değişikliği taslak içerikleri, bugüne kadar Adalet Bakanlığı tarafından kamuoyuna ve ilgili çevrelere açıklanmamış, gizli tutulmuştur. Bu durum son derece dikkat çekicidir. Bu davranış modelinin sürdürülmesi, söz konusu yasa değişiklikleri ile yargı ve HSYK üzerinde operasyonel bir amacın güdüldüğü anlamına gelecektir.

Belirtilen nedenlerle;

Adalet Bakanlığı tarafından Yüksek Seçim Kurulu’nca halkoylaması sonuçlarının ilanı beklenmeden, anılan yasa değişikliği taslaklarının mevcut halinin kamuoyuna ve ilgili çevrelere sunulması, yapılan açıklamaların aksine söz konusu çalışmalara son şekli verilmemiş ise, mevcut olan taslakların ilgili çevrelerin görüş ve düşüncelerine açılması, mutlak bir zorunluluktur.

Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesini gözeterek, Adalet Bakanlığı’na ilgili yasa değişikliği taslaklarını ivedilikle açıklaması için yargıç ve savcıların sivil meslek örgütü olarak, açık çağrı yapıyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

YARSAV YÖNETİM KURULU