Yargıtay ve Danıştay Üye Seçimi Hakkında Basın Açıklaması

Yeni HSYK’nın; 2010 HSYK’sından genetik olarak tevarüs ettiği; ellerinde bulunan yetkiyi sadece ve sadece kendilerine oy verenleri, kendilerinden olanları “ödüllendirme”, kendilerinden olmayanları ise “cezalandırma” aracı olarak gördüğünün izlerini taşıyan ve coşkulu destekçilerine dahi ”değişen ne” diye sorduran ilk icraatı olarak Yargıtay´a  144, Danıştay´a 33 yargıç seçilmiştir.

2014 yılı HSYK seçim sürecinde imzaladıkları etik sözleşmesi ile liyakat ve objektifliği esas alacaklarını belirterek yargıç ve Cumhuriyet savcılarından oy isteyen anlayışın, göreve geldikten sonra bu kapsamdaki ilk ve en önemli sınavı olan yüksek yargı organlarına üyelik seçimlerinde imzalarına sadık kalmadıklarını üzülerek görmüş olduk.

Şimdiye kadar uygar dünya anlayışı, hukuktan ve vicdandan yankı ile ısrarla objektif kriterler ve liyakat üzerinde ne kadar durursak duralım; yasanın yürürlüğe girmesiyle aynı anda değiştirilen yönetmelik ile seçilme koşullarını taşıyan yargıç ve Cumhuriyet savcılarının listesi ilan edilmemiş, listeye itiraz olanağı ortadan kaldırılmış ve oylama sonuçları da açıklanmamıştır. Seçim bu haliyle gerekçelilik ve şeffaflık değerlerinden son derece yoksundur.

Seçim sürecinin bırakın ciddiliği komik dahi kabul edilemeyecek kadar kısa sürede sonuçlanması da, ancak “sonucun önceden belli olması” ile açıklanabilir. Nitekim seçim sonuçları sat 17:10’da Kurul’un internet sayfasında yayımlanmasına rağmen seçilen 89 kişinin mesai saati bitmeden Yargıtay’da göreve başlamış olması bu duruma işaret etmektedir. Kurul, seçimini yaparken liyakati değil, 12 Ekim 2014 tarihinde yapılan HSYK seçimlerinde gösterilen tavrı dikkate almış görünmektedir. Yapılan seçimlerde Yargıda Birlik Platformu adına çalışan, bu platformun sözcülüğünü, adaylığını, temsilciliğini yapan, geçici görevlendirmeler veya izinler ile asıl görevlerinden ayrılıp seçim gezilerine katılan meslektaşlarımızın seçilenler arasında öne çıktığı görülmektedir. Bundan daha da vahimi, seçilen meslektaşlarımızın, mesleki liyakatlerinden daha öncelikli olarak hangi siyasal eğilimde oldukları tartışılmış, meslektaşların siyasal eğilimlerine göre kontenjanlar belirlenmiştir.

2010 yılında seçilen HSYK´nın göreve başlamasından kısa süre sonra yaptığı Yargıtay üye seçimi bugün "160´ların seçimi" olarak anılmaktadır. Meslekteki kıdemi ve liyakatı, emsallerine göre seçimde üstün tutulmalarının nedeni açıklanmadan seçilen üyelerin bazıları hiç hak etmese de, ne yazık ki, genel olarak bir devrin adı ile anılacaklar, bu atama da "144´lerin seçimi" olarak tarihte yerini alacaktır.

Sadece meslek kıdemi, başarı ve liyakatleri ile mağdur duruma düşen, seçilenlerden noksanlığının ne olduğuna da bir türlü anlam veremeyen meslektaşların vicdanlarındaki isyan ve burkuntu, yargının kanayan yarası olmaya devam etmektedir.

Meslektaşlarımız haklı olarak, 2010 HSYK’sının yanlış uygulamaları aynen devam ettirilecekse, 2014 seçimi öncesinde bu yöndeki eleştirileriyle oy isteyip, aynı hataları tekrarlamayacaklarını ifade edenlerin samimiyet ve dürüstlüğünü sorgulamaktadır.

YARSAV olarak bizler; her türlü sürülme, cezalandırma ve kariyer tenziline uğratılma tehlikesi altında dahi vicdanlarımızdan başka sığınacağımız bir güç olmadığının bilinciyle, yeni Kurulun tüm hukuksuzluklarını, haksızlıklarını ortaya dökecek, namuslu ve vicdanlı yurttaşların ve onurlu yargıç ve Cumhuriyet savcılarımızın sağduyusuna sevk etmeye devam edeceğiz.

Netice itibarıyla, seçilen her bir meslektaşmız; gösterdiği tavır, verdiği karar ve ürettiği hukuk ile zaman içinde kendi kişiliğini ortaya koyacaktır. Seçilen meslektaşlarımızın yaşanan tüm sürece rağmen, adalete her zamankinden fazla ihtiyaç duyan toplumun ve meslektaşlarının kendisine tevdi ettiği gücün hakkını vereceği ve hukukun üstünlüğü bayrağını yükselteceğini ümit ediyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.               16.12.2014

YARSAV YÖNETİM KURULU