Yeni Akit Gazetesi yazarı Abdullah Çevik´in kaleme aldığı

Yeni Akit Gazetesi’nin 26.07.2013 tarihli nüshasında yayımlanan Abdullah Çevik’in kaleme almış olduğu “Çapulcu Hakimin Pervasızlığı” başlıklı yazı, “Hakimin bu fiilinin Hakimler ve Savcılar Kanunu’na göre açıkça suç olduğu, HSYK’nın hemen harekete geçerek gereğini yapması gerektiği kaydediliyor” diye başlayıp, “ Konuyu Akit’e değerlendiren Hukukçular Birliği Vakfı Kurucularından eski Hakim Yaşar Gürkan ‘Hakimler, Türk Milleti adına karar verdiği için objektif olması gerekir. Hakim Karakurt devlete ve millete zarar veren geziciler hakkında yasal işlem yapması gerekirken, cübbemle aralarına karışıp, alkışlarla desteklemek isterdim diyerek, gezicilere alenen destek verdi. Bu şekilde davranan Keskin Karakurt hakimlik görevini suistimal etmiştir. Bundan sonra bu hakim politize olup, hakimlik görevinin dışına çıkmıştır’ dedi. Eski Hakim Gürkan şöyle devam etti: ‘Hakimlik, halk nezdinde onuru, şahsiyeti ve tarafsızlığı olan bir meslektir. 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 69. maddesine göre hakimlik mesleğinin şeref ve onurunu bozan ve mesleğe olan genel saygı ve güveni zedeleyen hakimler meslekten ihraç edilir’ dedi. Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 69. maddesine göre Karakurt’un suç işlediğini belirten Hukukçular Birliği Vakfı Kurucusu Gürkan, ‘HSYK, çapulcu avukatların eylemini alkışlarla desteklediğini söyleyen Hakim Keskin Karakurt hakkında işlem yapmak için neyi bekliyor’ dedi. Karakurt’un Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 69. maddesine aykırı davranışta bulunduğunu belirten eski Hakim Yaşar Gürkan, ‘HSYK, ağaçları koruma bahanesiyle hükümeti devirme girişiminde bulunan Marksist, ulusalcı ve sol grupların gösterilerini destekleyen Hakim (!) Keskin Karakurt hakkında, Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 69. maddesine göre derhal işlem başlatmalıdır’ dedi.” diye bitiyor. Söz konusu yazı, ülkemizde yıllardır boş bir kalıp olarak kullanılan demokrasi sözcüğünü algılayış biçiminin bir ürünü olmakla birlikte, yargıçlık mesleğinin ve HSYK’nın algılanış şeklini de tüm açıklığı ile dile getirdiğinden tekrarlama gereğini duyduk.


Adliyede avukatların cüppeleri ile sürüklenerek dışarıya atılmalarına göz yummak veya destek olmak yargıçlık mesleğinin onuru ve tarafsızlığı ise, yargıçlık mesleğinin değil hukukçu duyarlılığının, insan olma duyarlılığının yüklediği sorumluluğu dahi taşımaktan uzak bir meslek olduğu kabul edilmelidir ki bu halde ortada korunması gereken bir onurun da var olduğu söylenemez.


Yargıçlık mesleğinin onuru ve tarafsızlığı, demokratik bir toplumda duyulması, görülmesi ve söylenmesi gerekenlerin duyulmaması, görülmemesi ve söylenmemesi değildir. Yargıçlar, halkın vicdanıdır. Avukatların yerlerde sürüklendiği, ifade özgürlüğünün, temel hak ve özgürlüklerin hiçe sayıldığı ülkede bu sesi hedef göstermek değil asıl yargıçların vicdanına kulak verilmelidir. Bu sözler bilinmelidir ki adaletin çığlığıdır. Yazıda yer aldığı şekilde, Yargıç Keskin Karakurt’un “cübbemle aralarına karışıp, alkışlarla desteklemek isterdim” sözünü, Aristo’nun “Muhafızlardan kim muhafaza edecek” sorusuna verilen öz bir cevap olarak görmekteyiz. Evet, çünkü muhafazaya muhtaç hale gelmiş olan hak ve özgürlükleri muhafaza edecek olan yargıdır.


Yargıçlık mesleğinin, toplumsal sorumlulukların varlığından bi haber olarak ifa edilmesinin beklenmesi, yargıçlardan sahibinin sesini duyurmalarını beklemek anlamına gelir. Oysa, yargıçların tek bir sahibi vardır, o da kendi vicdanları ve bu vicdana göre yine kendi akıllarında somutlaştırdıkları kanunlardır. İşte, bunun içindir ki; “benim polisim”, “benim bakanım”, “benim valim”  gibi ifadeler nasıl kabul edilemez ise, “benim hakimim” şeklindeki bir ifade de asla kabul edilemez. Bu anlamda, tıpkı polisin toplum üzerinde müdahale gücünü arttırmayı planlar gibi, HSYK’nın da yargıçlar üzerinde müdahale gücünü arttırmayı planlanmanın veya bunu istemenin saçmalığın son kertesi olduğunu umuyoruz.

YARSAV olarak, kurucu üyemiz ve Yarsav eski yönetim kurulu üyemiz Yargıç Keskin Karakurt´un adalet çığlığına sahip çıktığımızı, ve demokratik hak ve özgürlükler bağlamında gezi parkı direnişine verdiğimiz desteği bir kez daha ifade ediyor, Yargıç Keskin Karakurt’ların muhafızlardan muhafaza edilmesi gerektiği inancıyla söz konusu yazının yayımlandığı gazeteyi ve yargıyı hedef gösterenleri kınıyoruz.  27.07.2013

YARSAV YÖNETİM KURULU