20.7.2009 Tarihli Star Gazetesi Yayını Hakkında Basın Açıklaması

BASIN AÇIKLAMASI

İnsanlar izlemeye alınarak binaların çatılarından, teleobjektifle resimlenip, gerçek dışı, amaç dışı, tek yanlı, çarpık ve artniyetli, yönlendirici yayınlara konu edilmektedir. Gizli izleme yapılıp, anında özel amaçlı olarak belirli basın organlarında yayına konu ediliyorsa, bu durum resimleyen kişilerin gizli çalışmalarını, kamusal amaçlı değil, siyasi amaçlı ve kamuoyu yaratmaya yönelik yaptıklarını ortaya koymaktadır. Bu kişiler görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Hukuksal yollara başvurulacaktır. Söz konusu resimle aslında basın özgürlüğünün ülkemizde ne hale geldiği ve ne hale getirildiğinin, hangi amaçlar için, hukuk, yasalar, basın meslek ilkeleri, etik kuralların çiğnendiği bir kez daha ortaya çıkmış, basın bu yönüyle kendi resmini çekmiştir. Hatta ve hatta bu durum ahlaki kuralları da ters yüz etmiştir. Basın adına son derece üzüntü vericidir. İzlemeler, kamusal niteliğini kaybedip, servis amaçlı online yayınlara konu ediliyorsa, ilgili basın kuruluşları kendilerini sorgulamalı, kamusal, istihbarı ve gizli destekli yayın organı olmaktan çıkarak, özgür basın kimliğine bir an önce kavuşmalıdırlar. Caroline/Almanya İHAM kararı sanırım hukuk diyen bu basın organlarının bilmedikleri değil görmek istemedikleri bir karardır. Yapılan insanlıkla bağdaşmayan bir saldırıdır.

YARSAV üyeleri elbette yargıç ve savcılar olacaktır. HSYK üyelerinin YARSAV üyesi olmasından doğal bir şey olamaz. Kaldı ki haberde ismi geçen HSYK üyesi YARSAV üyesi değilken, YARSAV’ın üyeleri üzerinde yaptırımı söz konusu değilken ve olması da düşülemez iken, nasıl YARSAV la bağdaştırıcı ve ortak payda imiş gibi bir yayına konu edilmektedir? Kaldı ki önceki Adalet Bakanlarına danışmanlık yapmış bir kişinin de bulunduğu geniş kapsamlı bir konu ve YARSAV ile ilgili olmayan özel bir yemek, herkes peşinen suçlu ilan edilerek önyargılarla dolu bir yayında, üstelikte nasıl dar bir açı ile yansıtılmaktadır. Gizli olmayan herkese açık bir yemek ile ilgili olarak herkesin gelip her türlü soruyu sorması olanaklı iken, çatılara tırmanmaları son derece düşündürücüdür. Korku toplumunun oluşturulduğu yerde baltalanan hukuk devletidir.

Yapılan, HSYK’ya, yargıya ve 2009 Ekim ayında Dünya Yargıçlar Birliği’ne, 2009 Kasım ayında Özgürlük ve Demokrasi İçin Avrupa Yargıçlar Birliği’ne üye olacağı kesinleşen YARSAV’a müdahalenin alt yapı çalışmalarına hız verilmesidir.

YARSAV, hukuksal ilkeler çerçevesinde ve hiçbir etki altında kalınmadan, hukukun gerektirdiği çerçevede kararnamenin bir an önce çıkartılmasını, beklenti içerisinde bulunan yargıç ve savcıların tedirginliklerinin bir an önce giderilmesini istemektedir. Ancak iki bölümden oluşan kararname taslağının sonuncusu 6.7.2009 tarihinde sunulmakla, HSYKnın taslak üzerindeki bir aylık görüşme süresi karşısında, toplantıya katılım konusunda yaşanan sorunlar, MEB nca SBS kayıtlarının bu kararname gerekçe gösterilerek bir süreliğine uzatılması ile yaratılmak istenen süre kısıtlaması sonucu oluşan baskılama, HSYK’daki yasa uyarınca gizli yürütülen görüşmelerin, yayınlananların doğruluğu bilinmemekle beraber kapsamlıca basına yansıtılması, HSYK üzerinde yaratılan baskıları da “anlamlı” kılmaktadır. Yargı yargıya bırakılsın yeter. Hiç kimse yargı üzerinden oyun oynamaya kalkışmamalıdır. 20.7.2009

Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU

YARSAV Başkanı