Duyurular
Yargıçlar ve Savcılar Birliğinin değerli üyesi,

Birlik etkinliklerine katkı niteliğinde olan üyelik aidatlarının evvelce T. Vakıflar Bankası Yargıtay Bürosu Şubesi’nin 

00158007290265179

nolu hesap numarasına da yatırılabileceği bildirilmişti.

T. Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğünün bankomat hesabı özelliği arz etmeyen kurum hesaplarının ülke genelinde 1 Ocak 2008 tarihine kadar kapatılması kararı doğrultusunda söz konusu hesap kapatılmış bulunmaktadır.

Bu nedenle üyelik aidatlarının artık söz konusu hesaba yatırılması imkanı kalmamıştır. (Ancak bu hesaba yakın zamana kadar herhangi bir şekilde yatırılan aidatların YARSAV’a ait diğer Vakıflar Bankası bankomat hesabına banka aracılığıyla doğrudan nakli ve üyelik aidatı borcundan düşümü sağlanacaktır.)

Üyelik aidatlarının YARSAV’a ait aşağıdaki banka hesap numaralarına yatırılması imkanı ise devam etmektedir:

1- T. Vakıflar Bankası Yargıtay Büro Şubesi: 
TR40 00015 158 7290265179 nolu Bankomat hesabı

2- Türkiye Ziraat Bankası – Bakanlıklar Şubesi:
TR23000145930739-5001 nolu hesabı

3- PTT Bank 5313590 Nolu Posta Çeki Hesabı

Saygılarımla 06.01.2008
Adli-İdari Yargı


FORUM
Forum Bölümüne ulaşmak için alttaki linki tıklayınız. FORUM


Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun seçimle gelen dördü asil, üçü yedek toplam yedi üyesi Kurul üyeliği görevinden istifa etmişlerdir. Kurul üyeleri; HSYK’nun gündeminin belli olmaması, toplantı yaptırılmaması, karar verdirilmemesi, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşüyle ayrılma kararı aldıklarını açıklamışlardır.

HSYK’nun fiilen çalıştırılmaması uzun süredir kamuoyunun gündemindedir. Adalet Bakanlığı’nın 26.03.2010 tarihinde internet sitesinde yaptığı basın açıklamasının son bölümünde darbe dönemleri asker bildirilerini çağrıştırır biçimde “…HSYK üyelerinin Kurul dışında belirlenen Bazı stratejileri uygulamak, “sürpriz kararlar” almak suretiyle Anayasa değişikliği öncesi gerginlik ortamı oluşturmak istemeleri yüzünden Kurul çalışmalarına ara verilmiştir” denilmiştir.

Ocak 2010 ayında Yargıtay Yasası’nın 29. maddesi uyarınca boşalan üyelik sayısı 34’ü bulduğu halde, Yüksek Kurulun Başkanı olan Adalet Bakanı’nın kendisine kontenjan tanınması gerektiğinden bahisle, Yüksek Kurul’un yüksek hakim üyelerince hazırlanan taslak listeyi oylamaya sunmadığı, adli yargı güz kararnamesi çalışmaları da seçim süreci sonuçlandırılamadığı için yapılamamıştır.

2009 yılı güz kararnamesinin çıkartılamaması nedeniyle belirli bölgelerde görev süresini tamamlayan ve atama beklentisi bulanan adli yargı da görevli yargıç ve cumhuriyet savcılarının ağır mağduriyetlerini bugün idari yargıda görevli yargıçlar yaşamaktadır. Her yıl Temmuz ayında yayınlanan idari yargı yaz kararnamesi bu süre üç ay geçirilmiş olmasına rağmen hala yayınlanmamıştır.

Adli yargı 2009 yılı güz kararnamesi yaz kararnamesi ile birlikte sancılı bir süreçten sonra eksik çıkartılmış, HSYK’nun yargıç ve savcıların atamalarında görevli olduğu, soruşturma ve yargılamaların savcı ve yargıçlara özgülenmediği, bir soruşturma veya  yargılamayı yürüten savcı ve yargıçların atama ve yetki ile değiştiği gözardı edilerek “korsan kararname” suçlaması ile HSYK’nun görevini yapması engellenmiştir. Bu nedenle de, bir çok İl Cumhuriyet Başsavcılığı, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, İdare Mahkemesi Başkanlıkları vekaleten yürütülmektedir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu istifa etme noktasına getiren bu süreçte, bekli de daha önce atılması gereken adım atılmış, 2012 yılında görev süresini tamamlayacak olan Danıştay kökenli üyelerle birlikte istifa edilerek tarihe bir not düşülmüştür.

HSYK’nun çalıştırılmamasının nedeni, siyasi iktidarın beklentileri doğrultusunda karar alınmamasıdır. Yüksek Kurul’un buna bağlı olarak da adli ve idari yargının çalıştırılmaması, dava dosyalarının sürüncemede kalması, ceza davalarının zamanaşımına uğraması, gecikme nedeniyle adaletin adalet olmaktan çıkması hukuk devletine inananlarına verilecek en ağır cezadır.

Siyasetin yargıdan elini çekmemesi halinde yargıda yaşanan sorunlar asla çözülemeyecektir. Bir değil, onlarca Anayasa değişikliği de yapılsa sorunlar katlanarak devam edecektir.   Bu sorunların çözümü için bulunan tek yol ne yazık ki  Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun çalıştırılmaması olmuştur. Gerçek çözümler için gerekenler yapılmadığı sürece sorunlar artarak devam edecektir.

Yargıç güvencesinin tam ve koşulsuz gerçekleştirilmesi, bağımsız yargıya, hukukun üstünlüğüne olan inancımızla, her türlü siyasi etkinin yargıya egemen olma çabalarına bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadele edeceğimizi bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz.12.10.2010

YARSAV YÖNETİM KURULU