Bu Yazıyı Yazdır
Sayın Başkan,
Dünya yargı ailesinin seçkin temsilcileri,
Ülkem ve örgütüm adına sizleri en içten duygularla selamlıyorum.
Ülkemizde, Avrupa Birliği süreci nedeniyle 2004 yılında çıkartılan Dernekler Yasası ile yargıç ve savcıların örgütlenmeleri önündeki yasal engeller kaldırılmıştır. 26.6.2006 tarihinde 501 yargıç ve Cumhuriyet savcısı tarafından, sivil ve serbest iradeyle, kısa adı YARSAV olan “Yargıçlar ve Savcılar Birliği” kurulmuştur.
Türkiye’de yargıç ve Cumhuriyet savcıları tarafından kurulan ilk ve halen tek meslek örgütü olan YARSAV’ın, Ülkenin her yerinden ve yargının her düzeyinden üyesi bulunmaktadır.
YARSAV kurulduktan sonra organlarını seçimli genel kurulu ile oluşturmuştur. Üye sayısı bugün 1200’ü aşmıştır. YARSAV ikinci seçimli genel kurulunu da bu yıl gerçekleştirecektir.
YARSAV, hukukun üstünlüğü, etkinliği ve egemenliği için faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu nedenle erkler ayrılığını, hukuk devletini ve yargı bağımsızlığını savunmaktadır. Yargı bağımsızlığının evrensel ölçütlerde gerçekleştirilmesini, yargıç ve savcıların mesleki sorunlarının çözülmesini, haklarının korunmasını amaçlamaktadır. Yargıç ve savcıların tüm mesleki sorunları ile ilgili çalışmalar yapmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, bağımsız yargı organlarına sahip, erkler ayrılığının geçerli olduğu bir hukuk devletidir. Ancak her ülkede olduğu gibi eylem ve işlemlerinin denetlenmesinden hoşnut olmayan siyasi irade, yargı üzerinde etkin olmayı amaçlamaktadır. Bu noktada YARSAV da, yargıç ve savcılar için kalkan olmakta, yargı ile ilgili konularda kamuoyu duyarlılığı yaratmaya çalışmaktadır.
YARSAV, kuruluşunu takiben 2006 yılı Temmuz ayında İAJ üyeliği için başvuruda bulunmuştur. İAJ üyeliği ile yargı dünyası içinde eşit bir üye olarak yer alarak, yargı adına üzerine düşenleri yapmayı amaçlamıştır. Ortak ve evrensel değerleri ülkesine yansıtmayı, üstlendiği sorumluluğun gereği olarak görmektedir. Kendi deneyim ve kazanımlarını da paylaşmak istemektedir.
Yargı erkinin anayasal konumunun korunarak, her koşulda adaleti sağlayacak biçimde güçlendirilmesi, yargı mensuplarının icra ettikleri mesleğin değer ve önemine yakışır biçimde bilgi ve moral değerlerle donatılmaları, IAJ ile paylaşılan hedeflerdendir.
İnsan hak ve özgürlüklerinin, bu bağlamda düşünce ve ifade özgürlüğünün güvence altına alınması için çalışmak, IAJ üyeleri gibi YARSAV üyelerinin de bütün risklere karşı özveriyle üstlendikleri bir görevdir. Bu nedenle YARSAV, yaşanan insan hakları ihlallerinin tekrarlanmaması, insan haklarının korunarak güçlenmesi için çalışmalar yapmakta, insan hakları ile ilgili sorunlara dikkat çekmektedir.
Diğer ülkelerin yargıç ve savcıları ile gerekli ziyaret ortamlarını sağlayıp temas içinde olarak; uluslararası ilişkileri geliştirip yargısal sorunlara ortak çözümler üretmek, hukuk alanındaki gelişmelere ilişkin tecrübeleri paylaşmak ve böylece meslek mensuplarının bilgi üretimini mükemmelleştirmek, IAJ gibi YARSAV’ın da hedefleri kapsamındadır. YARSAV bu hedeflerini gözeterek, değerli IAJ temsilcilerinin de katılımıyla uluslararası sempozyumlar düzenlemiş olup, bu doğrultudaki faaliyetlerine devam etmeyi planlamaktadır.
Yargının etkinliği, verimliliği, bağımsızlığı ve yargı etiğinin gelişmesi açısından İAJ hukuk dünyasında iz bırakmaktadır. Yargı örgütleri arasında İAJ yoluyla kurulan ağ hukuk adına kazanımlar yaratmaktadır. Türkiye’de yargının örgütlenmesini ve YARSAV’ın kuruluş düşüncesini aşılayan İAJ olmuştur. YARSAV, İAJ komitelerinin tüm kararlarını Türkçe’ye kazandırmış, İAJ deneyim ve birikiminden yararlanmıştır. YARSAV olarak İAJ üyeliğini Türkiye yönünden tarihi önemde görmekteyiz.
YARSAV, siyaset dışı ve siyaset üstü, kamu erkinin etkisinde olmayan, evrensel ölçütler gözetilerek kurulan bir meslek örgütüdür. Ancak YARSAV kurulduktan sonra hükümet, YARSAV’ın kapatılması için yasa tasarısı hazırlamıştır. Bu tasarıyla aynı zamanda, kamu kurumu niteliğinde, yasa ile bir meslek örgütü kurmayı da amaçlamıştır. Yaratılan kamuoyu duyarlılığı nedeniyle, Eylül 2009 tarihinde iktidar partisi, YARSAV’ın kapatılmasına yönelik maddelerin yasa tasarısından çıkarılacağını kamuoyuna açıklamak durumunda kalmıştır. Böylece YARSAV’ın örgütlenmesi konusundaki en önemli baskı ve müdahale unsurunun ortadan kaldırılacağı açıkça taahhüt edilmiştir. Siyasi irade kamu kurumu niteliğinde kurmayı düşündüğü örgütlenmeden ise vazgeçmemiştir. Bu nedenle İAJ üyeliğini, sivil örgütlenmeye, dolayısıyla YARSAV’a verilen önemli bir destek ve mesaj olarak görmekteyiz. Bu mesaj, yargı bağımsızlığı ile bağdaşmayan kamu kurumu niteliğindeki örgütlenme modelinden vazgeçilmesini sağlayacaktır.
1926 yılında gerçekleştirilen hukuk devrimleri ile Türkiye Cumhuriyeti hukuk devleti niteliğine sahip olmuştur. Erkler ayrılığının ve yargı bağımsızlığının sağlanması ile hukuk devleti korunarak güçlenmiştir. Ancak süreçte yaşanan gelişmeler ve ortaya çıkan sorunlar Türkiye’de yargı reformu yapılmasını gerekli kılmıştır.
Siyasi iradenin yargı reformu için atılması gereken yeterli ve gerçekçi adımları atmadığı gözlenmektedir. YARSAV yargı alanındaki sorunları saptayarak, bu sorunların çözüm yöntemleri üzerinde çalışmalar yapmaktadır. YARSAV, yargı sistemini; evrensel hukuk ve demokratik meşruiyeti haiz yasalar dışında herhangi bir politik oluşuma, güce yada belirli gruba tabi kılmak isteyen ve kaynağını gerek kendi içinden gerek ise dışından alan her türlü faaliyetin karşısında, yargı erkinin bağımsızlığını korumak çabasında IAJ ile aynı amacı paylaşmaktadır.
YARSAV’ın kuruluşu Türk yargısı yönünden bir milat olmuştur. Çünkü yargıç ve savcılar haklarını aramaya, yargı hakkını aramaya başlamıştır. Bu bağlamda YARSAV kurulduktan sonra, yargı bağımsızlığını ihlal edebilecek nitelikteki idari işlem ve eylemlerin üst normlar çerçevesinde iptali ile yargı alanındaki sorunların çözümü için, bir hukuksal araç olarak benimsenen dava açma yöntemine, amaç ve faaliyetleri kapsamında gerektiğinde başvurmaktadır. Bu kapsamda;
Yargıç adaylarının seçimi Adalet Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmekte iken açılan davalar sonrasında, yapılan yasal düzenleme nedeniyle adayları, Türkiye Adalet Akademisi belirlemektedir.
Yargıç ve savcıların meslek öncesi ve meslek içi eğitimlerinin yargı bağımsızlığı ekseninde yürütülmesi için başvurular yapılmış ve davalar açılmıştır.
Yargıç ve savcıların sicillerinin Adalet Bakanlığı tarafından değil tüm özlük işlerini yürüten Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından tutulması için başvurular yapmıştır.
Yargıç ve Cumhuriyet savcıları, YARSAV’ın açtığı davada verilen karar nedeniyle, haklarındaki sicil raporlarına erişebilir olmuşlardır.
Türkiye, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine taraf olmasına rağmen, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin tüm kararları Türkçe’ye çevrilmemektedir. Bu konuda idareye karşı açılan dava kazanılmıştır. Temyiz incelemesi sonuçlanmamıştır.
Yüksek mahkemeler olan Yargıtay ve Danıştay’ın tüm içtihatlarına erişim olanaklı olmadığından, bu kararların yayınlanarak erişimin sağlanması için dava açılmıştır. Açılan dava kazanılmış olup, idare tarafından temyiz edilmesi nedeniyle henüz kesinleşmemiştir.
Bu örnekleri artırmak olanaklıdır. Yargıç ve savcıların adaylıkları, eğitimleri, sicilleri, soruşturmaları, denetimleri gibi özlük işleri ve hakları ile ilgili 50 ye yakın başvuru yapılmış ve davalar açılmıştır. Türkiye’de yargıç ve savcılar ve yargı artık sahipsiz değildir. Haklarının takipçisi, koruyucusu ve kollayıcısı bir Sivil Meslek Örgütleri vardır.
Türkiye, Avrupa Birliği adaylık süreci nedeniyle yargı alanında hızla düzenlemeler yapmaktadır. Ancak siyasi iradenin bu süreci kendisi yönünden fırsat olarak görmemesi ve yargı üzerinde siyasi etki yaratacak düzenlemelerden kaçınması için, İAJ deneyimlerinin Türkiye’ye aktarılmasında zamanlama ve içerik yönünden tarihi önem ve yarar bulunmaktadır.
YARSAV olarak, İAJ üyeliği nedeniyle uluslararası yargı ailesi içinde yer almak mutluluğunu yaşıyoruz. İAJ üyeliği, görev ve sorumluluklarımızı daha da artırmaktadır. YARSAV, yargı için yükümlülüklerini bundan sonra daha büyük bir sorumluluk içinde ve kararlılıkla yerine getirecektir. Bunun idrak ve bilincindeyiz.
Ülkemizde yargı alanında reform yapılması düşünülen konularda kamuoyu duyarlılığı yaratmak ve bu süreçten de yargının siyasi etki altında kalmadan güçlenerek çıkması için, 2010 yılı için Kazakistan ve Senegal’in aday olmaları ve proje sunmaları nedeniyle, izleyen İAJ Genel Kurulu’nun Türkiye’de İstanbul’da yapılması görüş, düşünce ve isteğimizi Yüksek Genel Kurulun bilgi ve takdirine sunuyoruz. Bu önerimizin kabul görmesi, yıllardır yargının daha iyi koşullara sahip olabilmesi için çözümü ertelenen sorunların giderilmesine de katkı sağlayacaktır. Genel kurulun Türkiye’de gerçekleştirilmesi, Türk yargı dünyasında mutlaka etki yaratacaktır. Sonuçları, YARSAV ve Türkiye yönünden kazanç olacaktır.
Bu camianın içinde bulunmak nedeniyle teşekkürlerimizi ve mutluluklarımızı ifade ediyoruz. Örgütümüzün, meslektaşlarımızın ve yargımızın İAJ Merkez Konseyine ve Yüksek Genel Kurula selamlarını ve en iyi dileklerini iletiyoruz.
En içten saygılarımızla.14.10.2009
YARSAV YÖNETİM KURULU