4

19.3.2008 Erkler Ayrılı?Ÿı İlkesi Açısından Yargı Ba?Ÿımsızlı?Ÿı ile Yargıçlık ve Savcılık Güvencesi

19.3.2008 ERKLER AYRILI?žI İLKESİ A?‡ISINDAN YARGI BA?žIMSIZLI?žI İLE YARGI?‡LIK VE SAVCILIK G?œVENCESİ (Doç Dr Ali Rıza ?‡ınar makalesi)

ERKLER AYRILI?žI İLKESİ A?‡ISINDAN YARGI BA?žIMSIZLI?žI İLE YARGI?‡LIK VE SAVCILIK G?œVENCESİ(Doç Dr Ali Rıza ?‡ınar makalesi)*

Sayın konuklar, de?Ÿerli katılımcılar, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

?Erkler Ayrılı?Ÿı İlkesi Açısından Yargı Ba?Ÿımsızlı?Ÿı ile Yargıçlık ve Savcılık Güvencesi? adlı tebli?Ÿimi size sunaca?Ÿım.

De?Ÿerli katılımcılar, önce anlatım planımı açıklamak istiyorum. Tebli?Ÿ üç ana bölümden olu?Ÿmaktadır. Konunun iyi anla?Ÿılması için birinci bölümde, yargıç ba?Ÿımsızlı?Ÿı ile yargıçlık/savcılık güvencesi kavramları üzerinde durarak erklerin ayrılı?Ÿı ilkesi açısından yargının durumunu belirtece?Ÿim. İkinci bölümde, yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı açısından yargıç ve savcıların e?Ÿitimi ile örgütlenmesinin önemini, kar?Ÿıla?Ÿılan sorunlar nelerdir, bunları açıklayaca?Ÿım. ?œçüncü bölüm olan son bölümde ise yargının ba?Ÿımsız, güvenceli ve yansız olması için yapılması gerekenleri özetle belirtece?Ÿim.

I- YARGI?‡ BA?žIMSIZLI?žI VE YARGI?‡LIK/SAVCILIK G?œVENCESİ

1- Yargıç Ba?Ÿımsızlı?Ÿı

Yargıç ba?Ÿımsızlı?Ÿı; yargıcın görevini yaparken, hiçbir baskı ve etki altında bulunmaması, herhangi bir ki?Ÿi ya da kurumdan emir almaması, her türlü kaygıdan (endi?Ÿeden) uzak ve özgür olmasıdır.

Bu ilke, önemi nedeniyle Anayasa?da yer almaktadır.

Yargıç ba?Ÿımsızlı?Ÿı kavramı, 1961 Anayasası?nda[1] oldu?Ÿu gibi 1982 Anayasası?nda da[2] ?Hâkimler görevlerinde ba?Ÿımsızdırlar? biçiminde yer almı?Ÿtır. Anayasa?nın 138. maddesinin 1. fıkrasında ?yargıç ba?Ÿımsızlı?Ÿı? ilkesine yer verildi?Ÿi gibi ba?Ÿımsızlı?Ÿın sınırı da gösterilmi?Ÿtir. Buna göre yargıçlar, Anayasa?ya, kanuna, hukuka ve vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.

Anayasamızın 138. maddesinin ba?Ÿlı?Ÿı her ne kadar ?mahkemelerin ba?Ÿımsızlı?Ÿı? ise de maddenin içeri?Ÿinde, yargıç ve mahkeme/yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿının temel ilkelerinin gösterildi?Ÿi açıkça anla?Ÿılmaktadır.

Mahkemelerde her zaman tek yargıç bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkeme kurulunda yer alan tüm yargıçların ba?Ÿımsızlı?Ÿını anlatmak üzere, Anayasa?da ?mahkemelerin ba?Ÿımsızlı?Ÿı? kavramına da yer verildi?Ÿi ö?Ÿretide ileri sürülmü?Ÿtür[3].

Anayasa?nın 9. maddesinde genel ilke olarak yargı yetkisinin Türk ulusu adına ba?Ÿımsız mahkemelerce kullanılaca?Ÿı belirtilmi?Ÿtir.

Yargılama makamı olarak yargının/mahkemelerin, hukuka ba?Ÿlı olarak karar verebilmeleri, yargı erkinin temsilcileri durumundaki yargıçların ba?Ÿımsızlıklarının sa?Ÿlanmasına ba?Ÿlıdır[4].

Yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı için, yargıcın ba?Ÿımsız ve adil olması yetmez. Yargıcın ba?Ÿımsız ve adil oldu?Ÿundan ku?Ÿku (?Ÿüphe) dahi duyulmamalıdır[5].

Anayasa?ya göre yargı/mahkemeler, Türk ulusu adına egemenlik hakkını kullanmaktadır ve ba?Ÿımsızdır (Anayasa, md. 9, 138, 140/3).

Bu nedenle Anayasamızda yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı (mahkemelerin ba?Ÿımsızlı?Ÿı) nedeniyle yargıç ve savcıların bütün özlük i?Ÿleri, yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık güvencesi ilkelerine göre yasayla düzenlenece?Ÿi belirtilmi?Ÿtir (Anayasa md. 140).

2- Yargıçlık ve Savcılık Güvencesi

Yargıçlık/Savcılık güvencesi, yargıç ve savcıların ki?Ÿisel ba?Ÿımsızlı?Ÿıdır. Yargıç ve savcıların, her türlü maddi ve manevi etkiden (baskıdan) ve kaygıdan uzak olarak görev yapabilmeleri için güvence içinde bulunmaları gerekir. Güvencenin temel nedeni, yargıç ve savcının siyasal iktidar/yürütme erki kar?Ÿısında kendilerini tam bir güvencede bulması ve görevlerini her türlü korku ve kaygıdan (endi?Ÿeden) uzak olarak yerine getirebilmeleri içindir[6].

1961 Anayasası yargıçlık ve savcılık mesleklerini ayrı ayrı düzenleyip adli yargıçlar için Yüksek Hâkimler Kurulu?nu, savcılar için de Yüksek Savcılar Kurulu?nu olu?Ÿturdu?Ÿu halde (1961 Anayasa md.134, 137, 143, 144), 1982 Anayasası 140. maddesinde yargıçlık ve savcılık mesle?Ÿini bir tuttuktan ba?Ÿka yönetsel yargı yargıçlarını da bu düzenlemelerin içine almı?Ÿtır (Anayasa md.159/3). Ayrıca 1982 Anayasası 1961 Anayasası?ndan farklı olarak, yargıçları da savcılar gibi yönetsel görevleri yönünden Adalet Bakanlı?Ÿı?na ba?Ÿlamı?Ÿtır (Anayasa md.140/6). Bunlardan ba?Ÿka Yüksek Hâkimler Kurulu ile Yüksek Savcılar Kurulu kaldırılarak, yerlerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu getirilmi?Ÿtir (Anayasa md.159).

Anayasa?da yargıçların ba?Ÿımsızlı?Ÿından söz edildi?Ÿi için, yargıçlara tanınan güvenceler ile ba?Ÿımsız olmayan savcılara tanınan güvencelerin aynı olması ö?Ÿretide ele?Ÿtirilmektedir[7]. Yargıç güvencesinden söz edilirken, Cumhuriyet Savcılarını yargıçtan ayırmadı?Ÿımızı belirtmek isterim. Anayasa?da, yargıçlık ve savcılık güvencesi ba?Ÿlı?Ÿı altında 139. maddede tanınan güvenceler tek tek sayılmı?Ÿtır. Yargıçlık güvencesi nedeniyle yargıçlar ve savcılar azledilemezler, Anayasa?da gösterilen ya?Ÿ sınırı dolmadan, istekleri dı?Ÿında asla emekli edilemezler. Hiçbir suretle (bir mahkemenin ya da kadronun kaldırılması nedeniyle de olsa) aylık, ödenek ve di?Ÿer özlük haklarından yoksun bırakılamazlar, görevlerinden ve yerlerinden alınamazlar[8]. Mahkemeler yasayla kurulurlar (Anayasa md. 142). Do?Ÿal yargıç ilkesi gere?Ÿi, yargıçların görevleri önceden belirlenir.

Tayvan?da (Taipei?de) 17 Kasım 1999?da toplanan Hâkimler/Savcılar Uluslararası Birli?Ÿi Merkez Kurulu?nca onaylanan ?yargıcın evrensel konumu?yla ilgili kararın 13. maddesinde, yargıç ve savcıların maddi/sosyal güvencelerinin, maa?Ÿlarının, ödenek ve emekliliklerinin yürütme gücünün eline bırakılamayaca?Ÿı açıkça vurgulanmı?Ÿtır[9].

3- Erklerin Ayrılı?Ÿı İlkesi Açısından Yargının Durumu

Erklerin ayrılı?Ÿı ilkesi açısından yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı, yasama ve yürütme erklerine kar?Ÿı yargının korunması anlamındadır. Bunun da iki sonucu vardır. Birincisi yargının, yasama ve yürütmeden ba?Ÿımsızlı?Ÿıdır. İkincisi ise erkler arasında e?Ÿitliktir.

Yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık/savcılık güvencesi yalnız yasama ve yürütme erklerine kar?Ÿı yargının/yargıç ve savcının korunması ile sa?Ÿlanamaz. Ayrıca yargıçlar arasında yargısal üstlük-altlık olmadı?Ÿından, yargılama organlarına, dı?Ÿ dünyaya kar?Ÿı da yargının/yargıcın ve savcının korunması gerekir.

Yargı, yasama[10] ve yürütme organı kar?Ÿısında ba?Ÿımsızdır.

Ayrıca yargı, medyaya, soka?Ÿa kar?Ÿı da ba?Ÿımsızdır (5187 sayılı Basın Yasası, md.19; 5237 sayılı Türk Ceza Yasası, md.277, 286, 288).

Yargıcın da bir canlı/insan oldu?Ÿu gözetilerek, görülmekte olan davalarla ilgili olarak, vicdani kanı/yargısının sa?Ÿlıklı olu?Ÿması için hiçbir görü?Ÿ sergilenmemelidir.

Anayasamızda[11], Basın Yasası?nda[12] ve Ceza Yasası?nda[13] dı?Ÿ dünyaya kar?Ÿı yargıç ve savcıları korumak için düzenlemeler bulunmaktadır.

Buna kar?Ÿın ülkemizde duru?Ÿma öncesi yargıcın önündeki davalarla ilgili olarak kanıtlar ve eylemler üzerinde yorum yapılmakta, hatta hükümler kurulmaktadır.

Böylece, adil yargılanma ve suçsuzluk karinesi ilkeleriyle yargıçlık hakları, zaman zaman çi?Ÿnenmektedir. Ki?Ÿilerin önyargılarla hüküm giymelerine neden olan bu tür yayınlar, adil/dürüst yargılanma haklarını çi?Ÿnedi?Ÿi için hukuka aykırıdır[14].

Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿını ve saygınlı?Ÿını örseleyen, yargıya güveni sarsan dü?Ÿünce açıklamalarının anlatım özgürlü?Ÿü kapsamına girmeyece?Ÿini kararında açıkça belirtmi?Ÿtir[15].

Yargıçlar da bu konuda duyarlı olmak ve yargının önüne gelmi?Ÿ ya da gelme olasılı?Ÿı bulunan i?Ÿlerle ilgili olarak dü?Ÿünce açıklamaktan kaçınmak zorundadırlar. ?–zellikle kamuoyunun duyarlı oldu?Ÿu davalarda, hukuk güvenli?Ÿi ve yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı açısından yargıçlar yoruma yol açacak açıklamalarda bulunmamak için çok özen göstermelidir.

Yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ilkesi, yargıcın yansız olmasını da gerektirir.

Yansızlık, yargıcın yanların dı?Ÿında ve üstünde olması demektir.

Bir hukuk devletinde, yasama organı yasaları yapar. Yasama, yasa yorumu yapamaz. Yasaların ba?Ÿlayıcı olarak yorumunu yapma yetkisi, ba?Ÿımsızlı?Ÿı anayasal olarak güvenceye alınan yargıya tanınmı?Ÿtır.

Yasayı yorumlama yetkisi bir ki?Ÿi olarak de?Ÿil, bir kurum olarak yargıcın tekelindedir. Yargıç yasayı yorumlarken her türlü ilgili kar?Ÿısında üçüncü ki?Ÿidir, yanlar üstüdür, nesnel (görevsel, kurumsal, maddi) yansızlık ilkesi içinde yasal metne ba?Ÿlı kalarak yorumlar. Bu herkesin yasa önünde e?Ÿitli?Ÿini sa?Ÿlar.

Ancak nesnel yansızlık yetmez. Yargıç ve savcı, kendi inançlarına, görü?Ÿlerine, hatta duygularına kar?Ÿı kayıtsız ve ba?Ÿımsız olmalı. Dı?Ÿ ve iç dünyanın dayatmalarına kar?Ÿı direnmelidir. Yargıç, yargılama yaparken yan tutmamalı, yanlara kar?Ÿı objektif olmalı, inanç, görü?Ÿ ve duygularından sıyrılabilmelidir[16].

Bunun için de, yargıç ve savcının, bilimsel dü?Ÿünme ve ayırt etme yetisine sahip, bilge, dürüst, güvenilir, a?Ÿırba?Ÿlı olması ve kendine özgüveni bulunmalıdır.

Görüldü?Ÿü gibi yansızlı?Ÿın öznel (bireysel, ki?Ÿisel) ve nesnel (kurumsal, maddi) olmak üzere iki boyutu vardır. Yargıcın yansızlı?Ÿının öznel boyutu, ki?Ÿili?Ÿine ili?Ÿkin niteliklerdir. Heyecan, duyarlılık, huy, birinin yerine geçebilme, kendine egemenlik, yanlar ve dava kar?Ÿısında ruhsal duru?Ÿ, yanlara kar?Ÿı tutum ve davranı?Ÿlar gibi[17].

AİHM, bir mahkemenin ba?Ÿımsızlı?Ÿını ara?Ÿtırırken, üyelerinin atanma ve görevden alınma yöntemine, görev süresince üyelere emir verme yetkisine sahip bir makamın bulunup bulunmadı?Ÿına, üyelerin her türlü etkiden korunmasını sa?Ÿlayacak önlemlerin alınıp alınmadı?Ÿına ve mahkemenin genel olarak ba?Ÿımsız bir görünüm verip vermedi?Ÿine bakmaktadır[18].

AİHM?ne göre yansızlık ise mahkemenin ya da mahkeme üyelerinin bazısının yanlar düzeyinde onların leh ve aleyhine bir duygu ya da çıkara sahip olmaması demektir. Daha do?Ÿrusu önyargı sahibi olmamaktır.

Mahkemeye göre, yansızlık, nesnel (objektif) ve öznel (sübjektif) olmak üzere iki yönü bulunmaktadır.

Nesnel (objektif) yansızlık, kurum olarak mahkemenin, ki?Ÿide bıraktı?Ÿı izlenimin yani yanlara güven veren yansız bir görünüme sahip olmasıdır[19]. Bunun de?Ÿerlendirilmesi, organik (mahkemenin) kurulu?Ÿ ?Ÿekli ve görevin yerine getirilme biçimi (fonksiyonel) yönlerden yapılmaktadır[20].

?–znel yansızlık ise mahkeme üyesi yargıcın ki?Ÿisel olarak yansızlı?Ÿıdır. Ki?Ÿisel yansızlık yani öznel yansızlık aksi sabit oluncaya kadar varsayılmaktadır. ?–znel yansızlı?Ÿın bulunup bulunmadı?Ÿını nesnel bir ölçütle açıklayan AİHM?ne göre, mahkemeler güven vermelidir. Bunun için de ba?Ÿımsız izlenim bırakmaları gerekir. Dı?Ÿarıdan ve yansız bir gözlemci, yargıcın bir yana yakla?Ÿmadan davayı çözemeyece?Ÿi inancında ise nesnel olarak yansızlık yoktur. İsterse yargıç öznel olarak yansız olsun[21].

Yürütme organı, yetkisine giren konularda yasaları uygular. Bu uygulamada bireyler arasında ya da bireyle devlet arasında bir uyu?Ÿmazlık çıktı?Ÿında ne olacaktır? Bunun çözümü önemlidir. ?‡ünkü toplum içinde barı?Ÿ ve düzeni korumak için bu uyu?Ÿmazlı?Ÿı ?çeli?Ÿmez? ve ?emredici? olarak çözmek gerekir[22].

Yargı, devletin her türlü i?Ÿlemlerini, bireylerin uyu?Ÿmazlı?Ÿını çözen, böylece sistemi hukuksalla?Ÿtıran erktir. Bu nedenle yargı, durumun hukuksallı?Ÿını açıklamak ve gerekiyorsa yaptırımını belirtmek konusunda hukuk adına en son sözü söyleyen bir erktir.

Yargı görevi de yasama ve yürütme gibi devlete aittir.

Yargı görevi kural olarak devletin tekelindedir. Yargı görevi ba?Ÿta ?ba?Ÿımsız mahkemeler? olmak üzere devletin resmi ?yargılama makamları?nca yerine getirilir.

Bu nedenle mahkemeler dı?Ÿında hiçbir otorite adalet da?Ÿıtamaz. Bu ba?Ÿlamda yargı ne kadar güçlü olursa devlet de o kadar saygın ve güçlü olur.

Yargı ?hukuk devleti?nin temel ko?Ÿuludur. Bu nedenle yargı; ba?Ÿımsız, güvenceli ve yansız de?Ÿilse hukukun üstünlü?Ÿü sa?Ÿlanamaz. Demokrasinin esenli?Ÿi de yargıya ba?Ÿlıdır. ?‡ünkü yargının ba?Ÿımsız, güvenceli ve yansız olmadı?Ÿı durumlarda sistem kirlenir[23].

Ba?Ÿımsız yargı temel insan hak ve özgürlüklerinin de güvencesidir. Bu nedenle, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi?nde (m.10) Avrupa İnsan Hakları Sözle?Ÿmesi?nde (m.6), Avrupa Birli?Ÿi Temel Haklar Antla?Ÿması?nda (m.47/2) ve benzeri birçok bildiri ve antla?Ÿmalarda, ba?Ÿımsız ve yansız bir yargıda hak arayabilme, temel bir insan hakkı olarak kabul edilmi?Ÿtir.

Birle?Ÿmi?Ÿ Milletler?in 2003/43 sayılı Bangalor Yargı Eti?Ÿi İlkelerinde, yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿının ?hukuk devletinin önko?Ÿulu ve adil yargılamanın temel güvencesi? oldu?Ÿu açıkça belirtilmi?Ÿtir[24].

Yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿının ve yargıçlık güvencesinin korunmasında en büyük güçlük, yargının yürütme organına kar?Ÿı korunmasında görülmektedir. ?‡ünkü en büyük tehdit daima yürütme organından gelmektedir[25].

Yürütme organına kar?Ÿı yargıçların ba?Ÿımsızlı?Ÿını sa?Ÿlamak ve korumak gerekir.

Anayasa?da, yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı nedeniyle, yargıç ve savcıların bütün özlük i?Ÿlerinin, yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık güvencesi ilkelerine göre özel yasayla düzenlenece?Ÿi öngörülmü?Ÿtür (md.140). Ayrıca yargıç ve savcıların özlük i?Ÿlerini, ba?Ÿımsız bir kurul olarak Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun yerine getirece?Ÿi Anayasa?da belirtilmi?Ÿtir (md.159).

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun, mahkemelerin ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık güvencesi ilkelerine göre kurulaca?Ÿı ve görev yapaca?Ÿı da Anayasamızda yer almaktadır (Anayasa md. 159/1).

Kurulun Ba?Ÿkanı Adalet Bakanı?dır. Adalet Bakanlı?Ÿı Müste?Ÿarı, Kurulun do?Ÿal (tabii) üyesidir. Kurulun üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay Genel Kurulu?nun, iki asıl ve iki yedek üyesi Danı?Ÿtay Genel Kurulu?nun kendi üyeleri arasından her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurba?Ÿkanı?nca, dört yıl için seçilir. Kurul, seçimle gelen asıl üyeleri arasından ba?Ÿkanvekili seçer (Anayasa md. 159/2). Bu yönetsel kurulun görü?Ÿmeleri (i?Ÿlemleri) gizlidir. Kararlarına kar?Ÿı da yargı yolu kapalıdır (Anayasa md. 159/4).

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası?nın 3. maddesi uyarınca da ?Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ba?Ÿımsızdır.?

Kurul ba?Ÿımsız mı?

Yürütme organının içinde yer alan hem bakan hem de müste?Ÿarın yer aldı?Ÿı kurulun kurumsal olarak ba?Ÿımsız oldu?Ÿu söylenemez.

Kurulda, yönetimde giri?Ÿim gücü bakanlıktadır. Adalet Bakanı, kurulun ba?Ÿkanıdır. Adalet Bakanı?nın yoklu?Ÿunda, yüksek kurul, ba?Ÿkanvekilinin daveti üzerine toplanır[26]. Ancak Adalet Bakanlı?Ÿı müste?Ÿarı kendisine vekalet edecek birini göndermez ve kurula katılmazsa, kurulun toplanma olana?Ÿı yoktur.

Adalet Bakanı, yargıçların ve savcıların görevlerini ve yerlerini geçici yetkiyle de?Ÿi?Ÿtirebilir ve isterse onları bakanlıkta çalı?Ÿtırabilir[27].

Anayasa?ya göre, adli ve idari yargı yargıç ve savcılarını mesle?Ÿe kabul etme, yüksek kurulun görevindedir. Ancak, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yasası?na göre, adaylı?Ÿa kabul Adalet Bakanlı?Ÿı tarafından yapılmaktadır. Yargıçlar ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlı?Ÿı?na ba?Ÿlıdırlar[28]. Yargıç ve Cumhuriyet Savcılarının haklarındaki inceleme ve soru?Ÿturma Adalet Bakanlı?Ÿı?nın izniyle adalet müfetti?Ÿleri tarafından yapılır. Adalet müfetti?Ÿleri, Adalet Bakanı tarafından göreve atanırlar ve yine onun iradesiyle ba?Ÿka bir göreve gönderilirler[29].

Yargıç ve Cumhuriyet Savcılarının bakanlık müfetti?Ÿlerince denetlenmesi, yönetsel nitelikteki kurulun i?Ÿlemlerine kar?Ÿı yargı yolunun kapalı olması da kurulun ba?Ÿımsız olmadı?Ÿını göstermektedir.

Ayrıca, kurulun bakanlık binasında görev yapması ve kendisine ait sekretaryasının ve özerk bir bütçesinin bulunmaması yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿına ve yargıç güvencesine gölge dü?Ÿüren olumsuz yanlardır. Anayasa?ya kar?Ÿın yürütme erki, kararnamelerle yargıç ve savcıların maa?Ÿlarını düzenlemek suretiyle akçalı gücü elinde tutmaktadır.

Anayasa?ya, yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ile yargıçlık ve savcılık güvencesini koymak yeterli de?Ÿildir. Yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿını gerçekle?Ÿtirecek ve koruyacak hükümlere de gereksinim bulunmaktadır[30].

Yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık/savcılık güvencesi, yargı görevini yerine getirenler (yargıçlar/savcılar) için onların ki?Ÿiliklerine ili?Ÿkin bir ayrıcalık de?Ÿildir[31]. Görevlerini yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ilkelerine uygun bir biçimde, hukukun nesnelli?Ÿini ve yargının yansızlı?Ÿı amacını gerçekle?Ÿtirebilmeleri için tanınmı?Ÿ de?Ÿerdir (araçtır)[32]. Daha do?Ÿrusu yargıç ve savcılara verilen güvenceler, bulundukları makam dolayısıyla ve yerine getirdikleri görev nedeniyledir[33]. Böylece, burada söz konusu olan yargıcın ki?Ÿisel yararı de?Ÿil, kamunun yararıdır[34].

Anayasa?ya göre, yargı yetkisi Türk ulusu adına ba?Ÿımsız mahkemelerce kullanılır (md.9). Yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık/savcılık güvencesi, yargı etkinli?Ÿini yürütenler için bir keyfilik de?Ÿildir. Burada temel amaç, yargı görevini yerine getirenlerin, Anayasa?ya, yasalara ve hukuka uygun olarak bir vicdani kanıya göre hüküm verebilmeleridir (Anayasa md.138/1).

II- YARGI BA?žIMSIZLI?žI A?‡ISINDAN YARGI?‡ VE SAVCILARIN E?žİTİMİ İLE ?–RG?œTLENMELERİNİN ?–NEMİ

1- E?Ÿitimin ve Hukuk ?–?Ÿretiminin ?–nemi

Bertrand Russel, e?Ÿitimin önemini ?Ÿöyle açıklıyor: ?Yeni dünyanın anahtarı e?Ÿitimdir. Barı?Ÿa, özgürlü?Ÿe, mutlulu?Ÿa ancak e?Ÿitim yoluyla varılır.? E?Ÿitim, bugün her ?Ÿeyin temel ta?Ÿı ve özellikle alınan e?Ÿitimin öncelikle ça?Ÿda?Ÿ bir e?Ÿitim olması önemli, çünkü alınan e?Ÿitim yapılan göreve de etki etmektedir.

?œlkemizdeki e?Ÿitim ve ö?Ÿretimin, Atatürk ilke ve devrimleriyle anayasal esaslar do?Ÿrultusunda, ça?Ÿda?Ÿ bilim ve e?Ÿitim ölçütlerini temel alan yapısı korunmalı. Ayrıca ö?Ÿretim birli?Ÿi ilkesine ba?Ÿlı kılınarak e?Ÿitim ve ö?Ÿretimin devletin denetimi altında yapılmasına da önem verilmelidir[35].

E?Ÿer e?Ÿitim, ça?Ÿda?Ÿ, akıl ve bilime dayanan bir e?Ÿitim de?Ÿilse böyle bir e?Ÿitim almamı?Ÿ bir ki?Ÿiden de bilimsel bir ara?Ÿtırma ve etkili bir görev bekleyemezsiniz. Bunun nedenle, özellikle yargının etkin bir ?Ÿekilde görev yapması için Cumhuriyet Savcılarının, yargıçların ve avukatların ba?Ÿta ça?Ÿda?Ÿ bir e?Ÿitimden geçmi?Ÿ olması gerekiyor.

İkincisi, meslekle ilgili e?Ÿitimin iyi bir ?Ÿekilde verilmi?Ÿ olması önemli. Yargıç ve savcıların göreviyle ilgili bilgilerle donatılmı?Ÿ olması gerekli. Böyle bir bilgiyle donatılmamı?Ÿ bir savcı, etkili bir soru?Ÿturma ne yazık ki yapamıyor, yapması da kendisinden beklenemez. Bugün otopsi raporlarında, di?Ÿer soru?Ÿturulması gereken konularda etkili bir soru?Ÿturmanın yerine getirilmedi?Ÿini açıkça görüyoruz[36]. Daha önceden yeteri kadar bilgi sahibi olmadı?Ÿı için soru?Ÿturma evresinde görevini gere?Ÿi gibi yerine getiremiyor[37].

Bilgi sahibi olunabilmesi için neler yapılmalıdır?

?Hukuk ve yargı reformu? adı altında yalnızca yasaların de?Ÿi?Ÿtirilmesi belirli sancılı konuların çözümünde etkili olur. Sorunların tümünü etkilemez. Yasaların kendilerinden beklenen sonuçları do?Ÿurması, onu uygulayanların dü?Ÿünce biçimine ve kültür yapısına ba?Ÿlıdır. Uygulayıcılar, özellikle yargıç, savcı ve avukatlar bir kuralı yorumlayarak içindeki anlamı ortaya çıkarmak suretiyle hukuk yaratmaktadırlar. Bundan dolayı, de?Ÿerli bilim adamı, Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet VELİDEDEO?žLU?nun özlü bir biçimde belirtti?Ÿi gibi, yargı ?hukukun do?Ÿumevi?dir[38].

Yorum, ço?Ÿu zaman, sa?Ÿlam bir hukuk bilgisini ve ince bir hukuk dü?Ÿüncesini gerektirir. Bu, ö?Ÿretimin niteli?Ÿiyle ilgilidir. Hukuk fakültelerinde yeti?Ÿtirilen hukukçuların, ara?Ÿtırma yetenekleri, sorgulama ve tartı?Ÿma alı?Ÿkanlıkları geli?Ÿtirilmelidir.

Hukukçunun yalnızca hukuk kurallarını ve temel hukuk bilgisi olarak da kavramları bilmesi yeterli de?Ÿil. Ayrıca hukuku sindirme yetene?Ÿini geli?Ÿtiren yan sosyal bilim bran?Ÿlarını da ö?Ÿrenmelidir. Hukukçular, özellikle de uygulayıcı durumunda bulunan yargıç, savcı ve avukatlar dünyanın her yerinde saygın ki?Ÿilerdir. Saygın olmaları ise yaptıkları i?Ÿin niteli?Ÿiyle ba?Ÿlantılıdır. Nitelikli yargı kararlarının ortaya çıkması için; uygulayıcı durumunda bulunan yargıç, savcı ve avukatların, yalnız hukuk ö?Ÿretimi görmeleri yeterli de?Ÿildir. Yan sosyal bran?Ÿları, hukuk felsefesi, sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi, siyaset tarihi, ekonomi, uygarlık tarihi ve kriminoloji de ö?Ÿrenmesi gerekir[39].

Böyle bir e?Ÿitim almı?Ÿ hukukçu, dü?Ÿünmeyi, sorgulamayı, tartı?Ÿmayı, hukuk kurallarının nedenlerini, geçmi?Ÿlerini sosyal kökenlerini ö?Ÿrenmektedir. Hukuk ö?Ÿrenimi için Goethe?nin ?Ÿu sözü çok önemli: ?Tartı?Ÿılmayan ?Ÿey dü?Ÿünülemez?[40].

Hukuk, ya?Ÿayan bir bilim dalıdır. ?–zellikle pozitif hukuk her zaman gereksinimlere (ihtiyaçlara) göre de?Ÿi?Ÿir. Bu nedenle pozitif hukuka a?Ÿırlık verilirken, hukukçuya kendini geli?Ÿtirebilecek altyapı da verilmelidir.

Avrupa Birli?Ÿi?yle bütünle?Ÿmeye çalı?Ÿıyoruz. Geli?Ÿmi?Ÿ Avrupa ülkelerinin hukukçuları en az bir ya da iki yabancı dil bilmektedirler. Aldıkları hukuk ö?Ÿretimlerinin altyapısı da sa?Ÿlam. ?‡ünkü, hukuk bilimini ve sosyal bilimleri iyice ö?Ÿrenerek sindirmi?Ÿ durumdalar. Bundan dolayı da kendine güveni olan ki?Ÿilerdir. Yargıç, savcı ve avukatların hukuk ö?Ÿretimi yoluyla kendine özgüveni olan ki?Ÿiler olarak yeti?Ÿtirilmeleri, ?yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı?, ?yargıçlık ve savcılık güvencesi? ile ?savunma dokunulmazlı?Ÿı? bakımından da çok önemlidir. ?–zgüven de ancak bilgiyle, sosyal geli?Ÿmeyle, yabancı dil bilgisiyle edinilmektedir.

Günümüzde, hukuk, ortak uluslararası bir kimlik kazanmı?Ÿtır. Bu nedenle hukuk fakültelerinde, Avrupa ülkelerinde de çalı?Ÿabilecek nitelikte hukukçular yeti?Ÿtirilmelidir. ?–zellikle bizim hukukumuz Batı kökenli oldu?Ÿu için bu kaçınılmaz bir gereksinimdir.

2- Yargıç ve Savcıların Mesleki E?Ÿitimi

Anayasamızın 140. maddesinin 3. fıkrasında, yargıç ve savcıların meslek içi e?Ÿitimlerinin yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık/savcılık güvencesi ilkelerine göre yasayla düzenlenece?Ÿi öngörülmü?Ÿtür.

Bugün yargıç ve cumhuriyet savcılarına, meslek öncesi ve meslek içi e?Ÿitim, Türkiye Adalet Akademisi tarafından verilmektedir[41]. Ayrıca Adalet Akademisi?nin, Cumhuriyet Savcıları ve yargıçların geli?Ÿmesi için kurslar açmak; belli alanlarda uzmanlık programları, seminer, sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlemek; sertifika ile de?Ÿerlendirilecek e?Ÿitim ve ö?Ÿretim programlarını uygulamak görevi de bulunmaktadır (m.5/1). Yıllardır böyle bir akademinin bir an önce kurulmasını özlemle bekliyorduk. Ancak üzülerek belirtiyorum, Türkiye Adalet Akademisi, Anayasa?da belirtilen yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık/savcılık ilkelerine uygun bir biçimde, kurumsal anlamda ba?Ÿımsız bir yapıda olu?Ÿmadı.

Türkiye Adalet Akademisi 23.7.2003 tarihli 4954 sayılı yasayla kuruldu. Yasanın 4. maddesinde ?tüzel ki?Ÿili?Ÿe sahip, bilimsel, idari ve mali özerkli?Ÿi olan Türkiye Adalet Akademisi kurulmu?Ÿtur? denilmektedir. Bu maddenin ikinci fıkrasında ise Akademi?nin ilgili oldu?Ÿu bakanlı?Ÿın, Adalet Bakanlı?Ÿı oldu?Ÿu açıkça belirtilmi?Ÿtir.

Ayrıca yasada, Adalet Bakanı, Bakanlık Müste?Ÿarı, Ceza İ?Ÿleri Genel Müdürü, Hukuk İ?Ÿleri Genel Müdürü, Kanunlar Genel Müdürü, Avrupa Birli?Ÿi Genel Müdürü, Personel Genel Müdürü ve E?Ÿitim Dairesi Ba?Ÿkanı?nın ise Akademi?nin en önemli kurullarından olan Genel Kurulun do?Ÿal üyesi oldu?Ÿu öngörülmektedir (m.12).

Türkiye Adalet Akademisi?nin genel kurulu, yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerini seçmektedir (m.14).

Bakanlık Personel Genel Müdürü, yönetim kurulunun do?Ÿal üyesidir (m.15/a).

Yönetim kurulu, ba?Ÿkan ve ba?Ÿkan yardımcılıklarının her biri için üçer aday göstermektedir. Bakanlar Kurulu ise her biri için gösterilen üçer aday arasından Türkiye Adalet Akademisi?nin ba?Ÿkan ve ba?Ÿkan yardımcılarını seçerek görevlendirmekte ya da atamalarını yapmaktadır (m.9).

Yargıç ve savcılara, hizmet öncesi ve hizmet içi e?Ÿitim veren Türkiye Adalet Akademisi?nin kurulu?Ÿunda, ba?Ÿkan ve yardımcılarının atanmasında yürütme erkinin etkinli?Ÿi, yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık/savcılık güvencesi ile ba?Ÿda?Ÿmamaktadır.

Anayasanın 140. maddesinin üçüncü fıkrasında yargıç ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri ile di?Ÿer özlük i?Ÿlerinin mahkemelerin ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık güvencesi esaslarına göre yasa ile düzenlenece?Ÿi öngörülmü?Ÿtür. 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yasası?nın 7. maddesinde, adaylık dönemini geçirip 8. maddedeki ko?Ÿullara uygun olarak yeterlik kazanmı?Ÿ olmadıkça, hiç kimsenin yargıçlık ve savcılı?Ÿa atanamayaca?Ÿı belirtilmektedir. Nitelik saptanmadan atama i?Ÿlemi yapılamayaca?Ÿına göre, yargıç ve savcıların nitelikleri, do?Ÿal olarak, atamadan önceki dönemde yani, adaylı?Ÿa atanma ve adaylık süresi içinde belirlenebilecektir. Bu durumda, yargıç ve savcıların di?Ÿer özlük haklarının yanı sıra niteliklerinin de mahkemelerin ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık güvencesi esaslarına göre yasa ile düzenlenece?Ÿini öngören Anayasa?nın 140. maddesinin adaylık dönemini de kapsadı?Ÿının kabulü zorunludur. Böylece, Anayasa, yargıçlık ve savcılık mesle?Ÿine verdi?Ÿi özel önemin sonucu olarak bu mesle?Ÿe girecekleri adaylık döneminden ba?Ÿlayarak güvenceye kavu?Ÿturmak istemektedir. ?–yleyse, yargıç ve savcı adaylarına ileride üstlenecekleri görevi doyurucu biçimde yerine getirebilmeleri için adaylık dönemi içinde de yeterli güvence sa?Ÿlanmalıdır. Yargıcın adalet da?Ÿıtma görevini noksansız yerine getirebilmesi için adaylık dönemi dahil mesle?Ÿinin her a?Ÿamasında güven duyaca?Ÿı bir ortam içerisinde bulunması zorunludur[42]. Bu ba?Ÿlamda, yargıçların ve savcıların ileride üstlenecekleri görevin gerektirdi?Ÿi, her türlü etkiden uzak karar verebilme yetene?Ÿine sahip ki?Ÿiler olarak yeti?Ÿmelerini sa?Ÿlayacak, e?Ÿitim ve ö?Ÿretim verecek kurumun da ba?Ÿımsız olması gerekti?Ÿi durumu gözetilmelidir.

Türkiye Adalet Akademisi?nin kurulu?Ÿ yasasında gerekli düzenlemelerin yapılarak, yürütme erkine kurulda yer verilmemesi ve özerk bir yapıya kavu?Ÿturulması gerekir. Aksi halde yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıç güvencesi zedelenir[43].

3- Yargıç ve Savcıların ?–rgütlenmelerinin ?–nemi

Yargıç ve savcıların örgütlenmeleri de yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿının temel ilkelerindendir. Birle?Ÿmi?Ÿ Milletler Genel Kurulu?nda 13 Aralık 1985 günlü, 40/146 sayılı kararla onaylanan ?Birle?Ÿmi?Ÿ Milletler Yargı Ba?Ÿımsızlı?Ÿı Temel İlkeleri?nde açıkça yargıçların örgütlenme hakkına sahip oldukları belirtilmi?Ÿtir. 1990 yılında Havana?da kabul edilen ?Savcıların Rolüne Dair Birle?Ÿmi?Ÿ Milletler İlkeleri?nin 9. maddesinde de savcıların, çıkarlarını korumak mesleki e?Ÿitimlerini yükseltmek, kendi konumlarını korumak için mesleki örgütler (dernekler) kurabilecekleri ya da bunlara üye olabilecekleri öngörülmektedir. Bu nedenle yargıç ve savcıların örgütlenmesi, uluslararası düzeyde kabul gören bir durumdur. Merkezi Roma?da bulunan Dünya (Uluslararası) Yargıçlar Birli?Ÿi 1953 yılında kurulmu?Ÿtur. Birli?Ÿin bölgesel organı durumunda ise Avrupa Yargıçlar Birli?Ÿi bulunmaktadır.

?œlkemizde, 26.6.2006 günü, yargıç ve savcıların mesleki örgütü olarak 501 kurucu üyenin katılımıyla Yargıç ve Savcılar Birli?Ÿi (YARSAV) kuruldu. Böylece yargıçlar ve savcılar, yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ile yargıç ve savcı güvencesinin gerçekle?Ÿmesi için çaba gösterecek ba?Ÿımsız bir örgüte kavu?Ÿtular. Yargıç ve Savcılar Birli?Ÿi?nin yargıç ve savcıların güvencesi oldu?Ÿu bilinmelidir. Nitekim, YARSAV 9 Ekim 2006 tarihinde Yargıç ve Savcı Adayları Yazılı Sınav, Sözlü (Mülakat) ve Atama Yönetmeli?Ÿi?nin iptali için Danı?Ÿtay?a ba?Ÿvurdu.

Danı?Ÿtay On İkinci Dairesi?nce verilen, yargıç adayı alımına yönelik olarak yazılı sınav ile bu sınav sonucunda yapılacak olan sözlü sınavın ve bu sınavların dayana?Ÿı olan ?Adli ve İdari Yargıda Hâkim ve Savcı Adaylı?Ÿı Yazılı Sınav Mülakat ve Atama Yönetmeli?Ÿi?nin yürütülmesinin durdurulmasına ili?Ÿkin karara[44] davalı Adalet Bakanlı?Ÿı itiraz etmi?Ÿtir.

İtiraz üzerine Danı?Ÿtay İdari Dava Daireleri Kurulu?nca, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yasası?nın 9. maddesinin (5435 sayılı Yasa ile de?Ÿi?Ÿik) son fıkrasındaki ?? yazılı yarı?Ÿma sınavı ve mülakatı ile ?? ibaresinin Anayasa?nın 2., 138., 138., 140. ve 159. maddelerine aykırı oldu?Ÿu kanısına ula?Ÿılması nedeniyle Anayasa Mahkemesi?ne ba?Ÿvurulmasına, bu kuralın Anayasa?ya aykırılı?Ÿı ve uygulanması durumunda giderilmesi güç ve olanaksız zararlar do?Ÿurabilece?Ÿi gözetilerek esas hakkında karar verilinceye kadar yürürlü?Ÿünün durdurulmasının istenilmesine, dosyada bulunan belgelerin onaylı bir örne?Ÿinin Anayasa Mahkemesi Ba?Ÿkanlı?Ÿı?na gönderilmesine karar verildi[45].

III- YARGININ BA?žIMSIZ, G?œVENCELİ VE YANSIZ OLMASI İ?‡İN YAPILMASI GEREKENLER

1982 yılından beri her adli yıl açı?Ÿ konu?Ÿmalarında, yüksek yargının ba?Ÿkanları ile Türkiye Barolar Birli?Ÿi Ba?Ÿkanları yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık/savcılık güvencesi için yapılması gerekenleri dile getirmektedirler. Ayrıca bilim adamları da sık sık bu konuda dü?Ÿüncelerini açıklamaktadırlar. Avrupa Birli?Ÿi de yargı ile ilgili 2004-2005 ve 2006 yıllarına ait raporlarında yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı için önerileri sıralamaktadır. Kurumsal olarak, yargının gerçekten ba?Ÿımsız olması ve yargıçlık/savcılık güvencesi için gerçekle?Ÿtirilmesi gerekenler ?Ÿunlardır:

1- Anayasa?nın 9. maddesinde, yargı yetkisinin Türk ulusu adına ba?Ÿımsız mahkemelerce kullanılaca?Ÿı öngörülmektedir. Yine Anayasa?nın 138., 139. maddeleri ve 140. maddesi yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı, yargıç ve savcı güvencesine ili?Ÿkin ayrıntılı hükümler içermektedir.

Ancak, Anayasa?nın 140. maddesinin 6. fıkrasında ?yargıç ve savcıların idari görevleri yönünden Adalet Bakanlı?Ÿı?na ba?Ÿlı? oldukları belirtilmektedir. Yargıçların görevlerinin, yargılama ve idari görevleri diye ikiye ayrılması ve idari görevleri bakımından Adalet Bakanlı?Ÿı?na ba?Ÿlı tutulmaları yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık güvencesi ile ba?Ÿda?Ÿmaz[46].

Yargıç, idari görevleri yönünden Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?na ba?Ÿlı olmalıdır[47].

2- Yargıçlar ve savcı adaylarının seçiminin, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nca yapılması gerekir. ?‡ünkü yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıç güvencesi, yargıç ve savcı adaylarının mesle?Ÿe alınmalarında da gözetilmelidir. Bugün yargıç ve savcı adaylarının yazılı sınavı ?–SYM tarafından yapılmaktadır. Yazılı sınavı kazananların sözlü sınavlarını, Adalet Bakanlı?Ÿı müste?Ÿarının ba?Ÿkanlı?Ÿında Adalet Bakanlı?Ÿı üst bürokratlarından olu?Ÿan (Tefti?Ÿ Kurulu Ba?Ÿkanı, Personel Genel Müdürü, Ceza İ?Ÿleri Genel Müdürü ve Hukuk İ?Ÿleri Genel Müdürü) katılımıyla olu?Ÿan bir kurul yapmaktadır. Yürütmenin, etkin oldu?Ÿu bu sınav yakınmalara neden olmaktadır[48].

Nitekim, Danı?Ÿtay?ın kurulu?Ÿunun 137. yıldönümü nedeniyle, 10 Mayıs 2005 tarihinde yapılan törende konu?Ÿan Türkiye Barolar Birli?Ÿi Ba?Ÿkanı ?–zdemir ?–zok, 2005 yılı Bütçe Yasası ile alınan dört bin yargıç ve savcı kadrosunun, hangi ölçütlere göre doldurulaca?Ÿının endi?Ÿe yarattı?Ÿını belirterek; ?Kadrola?Ÿma uyarılar kar?Ÿısında, önümüzdeki 25-30 yılın yargıç ve savcılarının seçilece?Ÿi bu atamaların, sa?Ÿlıklı ve objektif olamayaca?Ÿı ku?Ÿkusu bulunmaktadır? demektedir.

Bu yakınmalar gözetilerek yargıç ve savcı adaylarının seçimi, bundan böyle Anayasa?da de?Ÿi?Ÿiklik yapılarak, Adalet Bakanı ve müste?Ÿarın bulunmadı?Ÿı bir HSYK yapılanmasına gidilinceye kadar ertelenmelidir. Yahut bugünkü HSYK tarafından yapılmalıdır. Avrupa Birli?Ÿi Komisyonu tarafından yargı sisteminin i?Ÿleyi?Ÿi raporunda da açıkça, Birle?Ÿmi?Ÿ Milletler Yargı Ba?Ÿımsızlı?Ÿı Temel İlkeleri?nin 10. maddesine ve Yargı Ba?Ÿımsızlı?Ÿı Hakkındaki Avrupa Konseyi Tavsiye Kararı?nın 1 (2) (c) ilkelerine uygun olarak, yargıç adaylarının seçiminin sürecine, Adalet Bakanlı?Ÿı?nın etkisinin kaldırılması gerekti?Ÿi vurgulanmı?Ÿtır[49].

Danı?Ÿtay İdari Dava Daireler Kurulu?nca, yargıç ve savcı adaylı?Ÿına atanabilmek için Adalet Bakanlı?Ÿı?na yönetmelik düzenleme yetkisi tanıyarak, sözlü sınavın Adalet Bakanlı?Ÿı personelince yapılmasına olanak tanıyan, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yasası?nın 8 ve 9. maddelerinin, Anayasa?nın 2, 10, 138 ve 140. maddelerine aykırı oldu?Ÿu kanısına varılmı?Ÿtır. Bu nedenle, konuyla ilgili olarak 31.3.2005 tarihinde Danı?Ÿtay İdari Dava Daireleri Kurulu, itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi?ne ba?Ÿvurulmasına karar vermi?Ÿtir[50]. Danı?Ÿtay İdari Dava Daireleri Kurulu 30.11.2006 tarihinde ise yürürlü?Ÿünün durdurulması iste?Ÿiyle, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yasası?nın 9. maddesinin (5435 sayılı Yasa ile de?Ÿi?Ÿik) son fıkrasındaki ?? yazılı yarı?Ÿma sınavı ve mülakatı ile ?? ibaresinin Anayasa?nın 2., 238., 140 ve 159. maddelerine aykırı oldu?Ÿu gerekçesiyle iptali için Anayasa Mahkemesi?ne ba?Ÿvurulmasına karar vermi?Ÿtir. Anayasa Mahkemesi bu ba?Ÿvurular hakkında henüz karar vermedi.

Daha önce, Anayasa Mahkemesi?nce verilen 14.12.1995 günlü, 1995/64 sayılı kararda;

?? Nitelik saptamadan mesle?Ÿe kabul kararı verilemeyece?Ÿine göre, hâkim ve savcıların nitelikleri, mesle?Ÿe kabulden önceki dönemde yani, adaylı?Ÿa atanma ve adaylık süresi içinde belirlenecektir. Bu nedenle, hâkim ve savcıların di?Ÿer özlük haklarının yanı sıra niteliklerinin de mahkemelerin ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre yasa ile düzenlenece?Ÿini öngören Anayasa?nın 140. maddesinde belirtilen ?hâkim ve savcıların nitelikleri, atanmaları? ile 159. maddesindeki ?adli ve idari yargı hâkim ve savcılarının mesle?Ÿe kabulü ve atanması?nın ?mahkemelerin ba?Ÿımsızlı?Ÿı? ve ?hâkimlik teminatı? esaslarına göre yürütülece?Ÿi yolundaki kuralın adaylı?Ÿa kabul dönemini de kapsadı?Ÿının kabulü gerekir. Anayasa, hâkimlik ve savcılık mesle?Ÿine verdi?Ÿi özel önemin gere?Ÿi olarak bu mesle?Ÿe girecekleri adaylı?Ÿa almı?Ÿ ve adaylık döneminden ba?Ÿlayarak güvenceye kavu?Ÿturmak istemektedir. Bu da hâkimlik ve savcılık mesle?Ÿine girmek isteyenlerin (ister adaylıktan, isterse avukatlıktan geçi?Ÿ yoluyla olsun) yeterlik sınavlarının yürütmenin etkili olamayaca?Ÿı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nca belirlenecek bir sınav kurulu tarafından objektif ölçme ve de?Ÿerlendirme esaslarına göre yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Yasada belirlenen biçimde bakanlıkça yapılacak bir yeterlik sınavı öncelikle hâkimlik ve savcılık mesle?Ÿine alınacakların yürütme organına kar?Ÿı ba?Ÿımsızlı?Ÿını gölgelemektedir. Ayrıca, mensubu oldu?Ÿu partinin siyasal görü?Ÿünü gerçekle?Ÿtirmek zorunda olan bir bakana hiyerar?Ÿik olarak ba?Ÿlı olan bakanlık yöneticilerinin yaptıkları sınavı sonucu mesle?Ÿe alınacak avukatların, kendilerini her türlü maddi ve manevi etkilerden uzak ve özgür hissetmeleri zorla?Ÿacaktır. Onlar hâkimli?Ÿin gerektirdi?Ÿi her türlü yüksek nitelikleri ta?Ÿısalar bile kamu vicdanında daima tarafsızlıkları konusunda ku?Ÿku duyulacaktır. Bu durum ise, mahkemelerin ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve hâkimlik teminatını düzenleyen Anayasa?nın 138., 139., 140. ve 159. maddelerine aykırılık olu?Ÿturur??

denilerek ?Bakanlıkça yapılacak yazılı yeterlilik sınavı? sözcüklerinin iptaline hükmedilmi?Ÿtir.

Anayasa Mahkemesi?nin bu kararı, yargıç ve savcı adaylı?Ÿına ba?Ÿvuranlara uygulanacak yazılı ve sözlü yarı?Ÿma sınavının Adalet Bakanlı?Ÿı?nca yapılaca?Ÿı yolundaki kuralların hukuksal durumlarına da açıklık getirmektedir. Bu karar, kayna?Ÿı ne olursa olsun, yargıç ve savcı adaylı?Ÿına ba?Ÿvuranların adaylı?Ÿa atanmaları için, yazılı ve sözlü yarı?Ÿma sınavının Adalet Bakanlı?Ÿı?nca yapılmasının, Anayasa?nın mahkemelerin ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık güvencesi ile ilgili hükümlerine aykırı olaca?Ÿını hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıkça ortaya koymaktadır.

3- Yargıç ve savcılara hizmet öncesi ve hizmet içi e?Ÿitimin Adalet Bakanlı?Ÿı?nca verilmesine son verilmelidir. Türkiye Adalet Akademisi, yürütme organının etkisinden kurtarılıp, özerk bir yapıya kavu?Ÿturulduktan sonra, e?Ÿitim bu akademi tarafından verilmelidir.

4- Siyasal otorite/yürütme erki, yargının yönetimine karı?Ÿmamalıdır. Bu ba?Ÿlamda, yürütmenin temsilcisi Adalet Bakanı ile ona ba?Ÿlı biçimde görev yapan bakanlık müste?Ÿarının kurulda görev almaları yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık güvencesi ilkeleri ile en azından biçimsel anlamda ba?Ÿda?Ÿır nitelikte de?Ÿildir. Aynı zamanda sakıncalıdır. ?‡ünkü, bu durum siyasal erkin yargıçlar ve savcılar üzerinde etkili olması sonucunu do?Ÿurur ki yargıç ve savcı kendisini ve mesleki gelece?Ÿini güvencede görmez, yurtta?Ÿların yargının ba?Ÿımsızlı?Ÿına olan güveni ve inancı da sarsılır.

Bu nedenle, Adalet Bakanı ve müste?Ÿarının kurulda yer almaması gerekir[51].

Anayasa?nın 159. maddesinde buna göre düzenleme yapılmalıdır.

5- Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun kendisine ait bir binası, bütçesi ve sekretaryası olmalıdır[52].

6- Kurulun yönetsel nitelikte bulunan kararlarına kar?Ÿı yargı yolu açık olmalıdır[53].

7- Yasaların yorumu ile ilgili olarak Adalet Bakanlı?Ÿı?nca Cumhuriyet Savcılarına genelge gönderilmemelidir[54].

8- Yargıç ve savcıların denetimi Adalet Bakanlı?Ÿı?nın izni ile Adalet Bakanlı?Ÿı müfetti?Ÿlerince yapılmaktadır. Adalet Bakanlı?Ÿı?nın buyru?Ÿunda çalı?Ÿan adalet müfetti?Ÿlerince, yargıç ve savcıların denetimi, yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve yargıçlık/savcılık güvencesine aykırıdır. Müfetti?Ÿler, Yüksek Kurul?a ba?Ÿlı olmalıdır[55].

9- Yargının ayrı ve özgürce kullandı?Ÿı bir bütçesi olmalıdır[56]. Yargı, bütçesini kendisi yaparak do?Ÿrudan yasama organına sunabilmelidir[57].

10- Yargıç ve savcı sayısı i?Ÿ yükü gözetilerek artırılmalıdır.

11- Yargıç ve savcılar, erkler ayrılı?Ÿına uygun biçimde orantılı olarak, uygun bir ücret almalıdırlar[58].

12- Yargıçların ve savcıların atanmaları, yükselmeleri, yer de?Ÿi?Ÿtirmeleri, denetlenmeleri, yürütme erkinden kesinkes ayrı olmalıdır. Anayasa ve yasalarda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

13- Yargıç ve savcılar yardımcı personelini kendisi atamalı ve yeti?Ÿmesini kendisi sa?Ÿlamalıdır.

14- Yargıç ve savcılar kendisini kendi giri?Ÿimiyle ekonomik yönden parasal bir yükümlülü?Ÿe girmeksizin sürekli yeti?Ÿtirebilme olana?Ÿına kavu?Ÿturulmalıdır.

15- Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun yönetsel nitelikteki i?Ÿlemlerine kar?Ÿı yargı yolu açık olmalıdır.

16- Yargıç ve savcıların devlet protokolündeki yeri, erkler e?Ÿitli?Ÿi ilkesine göre düzenlenmelidir.

Yargı ba?Ÿımsız, güvenceli ve yansız de?Ÿilse, hukukun üstünlü?Ÿü sa?Ÿlanamaz; hak ve özgürlükler tehlikeye dü?Ÿer. Bu nedenle, yargıyı ba?Ÿımsız, güvenceli ve yansız kılacak yukarıda açıkladı?Ÿımız düzenlemelerin bir an önce gerçekle?Ÿmesini yürekten diliyoruz.

 


* Türk Ceza Hukuku Derne?Ÿi tarafından 10 ?žubat 2007 tarihinde Galatasaray ?œniversitesi?nde, Ord. Prof. Dr. Sulhi D?–NMEZER?i anma günü amacıyla düzenlenen ?Hâkim ve Savcı Ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve Güvencesi? konulu panelde sunulan tebli?Ÿ. (Türk Ceza Hukuku Derne?Ÿi (TCHD) tarafından yayımlanan SU?‡ VE CEZA adlı derginin Ocak-?žubat-Mart 2008 sayı 1, s.8-28?de yayımlanmı?Ÿtır.)

Ali Rıza ?‡ınar; Doç Dr; Yargıtay 2 nci Ceza Dairesi ?œyesi

[1] Bkz. 1961 Anayasası, md.132/1

[2] Bkz. 1982 Anayasası, md.138/1

[3] CENTEL, Nur., ?Yargı Ba?Ÿımsızlı?Ÿı? Türkiye Barolar Birli?Ÿi?nin Anayasa ve Uyum Yasaları adlı kitabı, 13-14 Aralık 2002 Ankara, s.105 (105-125)

[4] ?œNAL, ?žeref., Anayasa Hukuku Açısından Mahkemelerin Ba?Ÿımsızlı?Ÿı ve Hâkimlik Teminatı, Adalet Bakanlı?Ÿı Yayınları, 1982 Ankara, s.16-17

[5] KUNTER, Nurullah/YENİSEY, Feridun/NUHO?žLU, Ay?Ÿe., Muhakeme Hukuku Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, On Be?Ÿinci Bası, Kasım 2006 İstanbul, No: 20.3, s.299

[6] KAPANİ, Münci., İcra Organı Kar?Ÿısında Hâkimlerin İstiklali, Ankara 1956, s.85

[7] KESKİN, Serap., ?Yargıç Ba?Ÿımsızlı?Ÿı? Prof. Dr. Nurullah KUNTER?e Arma?Ÿan, İstanbul 1998, (s.129-154) s.141

[8] Bkz. 23 Mayıs 1949 tarihli halen yürürlükte bulunan Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası (Grundgesetz für die Bundesrepublik Deutschland) 97. maddesinin birinci fıkrasında; ?yargıçlar ba?Ÿımsız olup ancak yasaya ba?Ÿlıdırlar? denildikten sonra, ikinci fıkrasında ise; yargıçlık güvencesi nedeniyle yargıçların azledilemeyecekleri, yasal ya?Ÿ sınırı dolmadan, istekleri dı?Ÿında emekli edilemeyecekleri, hiçbir suretle aylıklarından yoksun bırakılamayacakları, görevlerinden ve yerlerinden alınamayacakları belirtilmi?Ÿtir.

[9] Bu konuda uluslararası toplantılarda alınan kararlar ve ayrıntılı bilgi için bkz. SEL?‡UK, Sami., 2001-2002 Adli Yıl Açı?Ÿ Konu?Ÿması, s.110-111, Dip not. 226

[10] Anayasa md. 138: yasama yargıya telkinde bulunamaz

[11] Md. 138

[12] 5187 sayılı Basın Yasası md. 19

[13] 5237 sayılı TCY.md.277, 286, 288

[14] YARSUVAT, Duygun., Kitle İleti?Ÿim Araçlarının Ceza Adaletine Etkisi, İ?œSBFD., n.10, Ocak 1995, s.100

[15] Barford-Danimarka., 22.2.1989 (İleten, SEL?‡UK., 2001-2002 Adli Yıl Açı?Ÿ Konu?Ÿması, ayrı bası, s.116, dipnot 246)

[16] CENTEL., s.105

[17] SEL?‡UK., 2001-2002 Adli Yıl Açılı?Ÿ Konu?Ÿması, s.113, dipnot 235

[18] TEZCAN, Durmu?Ÿ/ERDEM, Mustafa Ruhan/SANCAKDAR, O?Ÿuz., Türkiye?nin İnsan Hakları Sorunu, Ankara 2002, s.254

[19] Bak. İncal-Türkiye, 9.6.1998, DO?žRU, Osman., İnsan Hakları Kararlar Derlemesi I, İstanbul 1998, 413 vd; Piersack/BEL?‡İKA, 1.10.1982, 7/1981/46/74, EuGRZ XII, 11 (18.6.1985), 301 vd. Ayrıca CENTEL., Yargı Ba?Ÿımsızlı?Ÿı, s.107, TEZCAN/ERDEM/SANCAKDAR., s.254

[20] Bu konuda geni?Ÿ bilgi ve kararlardan örnekler için bkz. G?–LC?œKL?œ, Feyyaz., Avrupa İnsan Hakları Sözle?Ÿmesi?ne Göre Do?Ÿru Yargılama, A?œSBF İnsan Hakları Merkezi, Yayın No:11, Ankara 1995, s.18 vd.

[21] Piersack-Belçika., 1.10.1982 (İleten, SEL?‡UK., 2001-2002 Adli Yıl Açılı?Ÿ Konu?Ÿması, s.113, dipnot 235)

[22] TANİLLİ, Servet., Devlet ve Demokrasi Anayasa Hukukuna Giri?Ÿ, 2. Bası, İstanbul 1981, s.557

[23] SEL?‡UK., Adli Yıl Açı?Ÿ Konu?Ÿması (2001-2002), Yargıtay Ba?Ÿkanlı?Ÿı Yayını ayrı basım, 6 Eylül 2001, s.108

[24] Birle?Ÿmi?Ÿ Milletler?in 2003/43 sayılı ?Bangalor Yargı Eti?Ÿi İlkeleri? için bkz. Adalet Bakanlı?Ÿı Avrupa Genel Müdürlü?Ÿü tarafından 18 Kasım 2003 tarihinde tercüme edilmi?Ÿ Türkçe metnine (www.adalet.gov.tr)

[25] KESKİN., s.137

[26] Bkz. 2461 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası md.10

[27] Bkz. Anayasa, md. 159/6, 7 ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yasası, md. 37, 47.

[28] Bkz. Anayasa, md. 140/6

[29] Bkz. Anayasa, md.144

[30] TOSUN, ?–ztekin., Türk Suç Muhakemesi Hukuku Dersleri, c.I, Genel Kısım, İstanbul 1984, s.432; CENTEL, Nur., Ceza Muhakemesi Hukukunda Hâkimin Tarafsızlı?Ÿı, İstanbul 1996, s.14 vd; KESKİN., s.132

[31] ?–ZEK, ?‡etin., ?Yargının İdari Denetimi? İHFM. (Atatürk?e Arma?Ÿan) c.45-47, s.917

[32] SEL?‡UK., Adli Yıl Açılı?Ÿ Konu?Ÿması (2001-2002), s.111; ?œNAL, s.16

[33] KESKİN., s.130; DEMİRKOL, Ferman., Yargı Ba?Ÿımsızlı?Ÿı, İstanbul 1991, s.134

[34] TANİLLİ., s. 593

[35] Bkz. Cumhurba?Ÿkanı Ahmet Necdet SEZER?in Türk E?Ÿitim Vakfı?nın (TEV) 40. Kurulu?Ÿ Yıldönümü nedeniyle İstanbul Conrad Oteli?nde düzenlenen toplantıda yaptı?Ÿı konu?Ÿma

[36] Bİ?žKİN ? Türkiye davası, Ba?Ÿvuru No: 45403/99, 10 Ocak 2006 tarihli AİHM?nin kararına göre özetle: Dı?Ÿ otopsi muayenesi sözkonusu dönemde yürürlükte olan (1412 sayılı) CYY.nın 79. maddesi hükümlerine aykırı olarak yalnızca bir adli tıp doktoru tarafından yapıldı?Ÿı belirtilmi?Ÿtir. Ayrıca soru?Ÿturmanın etkili yapılmadı?Ÿı hızlı, hareket edilmedi?Ÿi, kaçırılma olayına tanıklık eden ba?Ÿvuranın geç dinlenmesi, ölen ki?Ÿilerin cesedini gören tanıkların hepsinin dinlenmemi?Ÿ oldu?Ÿu saptanmı?Ÿtır. Sorgulamalar derinle?Ÿtirilmeli ve tarafsız ve dikkatli yapılmalıdır (?‡akıcı, § 86 ve Mc Conn ve di?Ÿerleri, s.49, § 161-163). Bu nedenle AİHS.nin 2. maddesinin usulen ihlal edildi?Ÿine karar verilmi?Ÿtir.

[37] AİHM?nin İkinci Dairesi?nin, ?žeker-Türkiye (Ba?Ÿvuru No. 52390/99), 21 ?žubat 2006 tarihli kararının § 67-77?de soru?Ÿturmanın yetersiz oldu?Ÿu bu nedenle devletin 2. madde uyarınca ya?Ÿam hakkını gerekti?Ÿi gibi korumadı?Ÿı belirtilmi?Ÿtir. Ayrıca DO?žANAY-Türkiye davası, Ba?Ÿvuru No: 50125/99, 21 ?žubat 2006 tarihli AİHM?nin kararında da; Cumhuriyet Savcısı daha derinlemesine tamamlayıcı soru?Ÿturmaların yürütülmesini gerekli görmedi?Ÿi için AİHS?nin 13. maddesinin bu bakımdan ihlal edildi?Ÿi belirtilmi?Ÿtir.

[38] Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. ?‡INAR, Ali Rıza, Türk Ceza Hukukunda Cezalar (Yeni Türk Ceza Yasasında Cezalar, ?–zgürlü?Ÿü Ba?Ÿlayıcı Cezanın Para ya da ?–nlemlere ?‡evrilmesi Erteleme ve Adli Para Cezası (TCY. 45-52), Ankara 2005, s.103-106

[39] Bkz. ?‡ELİKEL, Aysel., Hukuk ?–?Ÿretimi E?Ÿitimi Sistemi ile ilgili olarak Leyla TAV?žANO?žLU ile yaptı?Ÿı ?söyle?Ÿi?, Cumhuriyet Gazetesi, 24 Eylül 2006, s.12

[40] Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. ?–K?‡ESİZ, Hayrettin, ?Nasıl Bir Hukuk ?–?Ÿrenimi?? Cumhuriyet Bilim Teknoloji (CBT) 1040/16, 23 ?žubat 2007

[41] Bkz. 4954 sayılı Türkiye Adalet Akademisi Kanunu?nun 5. maddesine (4954 sayılı Türkiye Adalet Akademisi Kanunu TBMM?de 23.7.2003 tarihinde kabul edilerek 31.7.2003 tarihli 25195 sayılı Resmi Gazete?de yayımlanarak yayımını izleyen tarihten üç ay sonra yürürlü?Ÿe girmi?Ÿtir)

[42] Bkz. Anayasa Mahkemesi?nin 20.11.1990 gün ve 1990/13 esas ve 1990/30 sayılı kararı.

[43] Aynı dü?Ÿünce için bkz. AB. Yargı Raporu, s.26, 27

[44] Bkz. Danı?Ÿtay 12. Dairesi?nin 13.11.2006 gün ve 2006/478 esas sayılı kararı.

[45] Bkz. Danı?Ÿtay İdari Dava Daireleri Kurulu?nun 30.11.2006 gün ve 2006/1333 esas sayılı kararı

[46] ?–ZKAYA, Eraslan., Adli Yıl Açı?Ÿ Konu?Ÿması (2003-2004) Yargıtay Ba?Ÿkanlı?Ÿı Yayınları Ayrı Basım, Ankara 2003, s.15

[47] Avrupa Birli?Ÿi (AB) Komisyonu tarafından hazırlanan ve Adalet Bakanlı?Ÿı Avrupa Birli?Ÿi Genel Müdürlü?Ÿü?nce Türkçe?ye çevirisi yapılan ?Türkiye Cumhuriyeti?nde Yargı Sisteminin İ?Ÿleyi?Ÿi? konulu 11-19 Temmuz 2004 tarihli rapor, Ankara Barosu Avrupa Birli?Ÿi Merkezi Yayını, s.17

[48] Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. GERME?‡, Mahir., ??œlkemizde Yargı Ba?Ÿımsız mı?? Cumhuriyet Gazetesi, 17 Aralık 2005

[49] AB Yargı Raporu, s.21

[50] Bkz. Danı?Ÿtay İdari Dava Daireleri Kurulu?nun 31.03.2005 günlü, YD.İtiraz No: 2005/117 sayılı kararı ile 30.11.2006 günlü YD. İtiraz No: 2006/1333 sayılı kararı

[51] Aynı dü?Ÿünce için bkz. GERME?‡, Mahir., ??œlkemizde Yargı Ba?Ÿımsız mı?? Cumhuriyet Gazetesi 18 Aralık 2005; CO?žAR, Ahmet., 1987-1988 Adalet Yılı Açı?Ÿ Konu?Ÿması, Adalet Dergisi, 1987, 5. sayıya ek, s.16; AB. Yargı Raporu, s.31; ERALP ?–zgen., 1996/1997 Adli Yılın Açılı?Ÿında Yaptı?Ÿı Konu?Ÿma, Yargıtay Dergisi, s.417 vd.

[52] SEL?‡UK., 2001-2002 Adli Yıl Açı?Ÿ Konu?Ÿması, s.117; ?‡O?žAR., 1987-1988 Adli Yıl Açı?Ÿ Konu?Ÿması, s.16

[53] ZEYNELO?žLU, Ahmet., ?Yargıç ve Mahkemelerin Ba?Ÿımsızlı?Ÿı?, Milliyet 10.6.1981; KARAHASAN, Mustafa Re?Ÿit., ?Yargıç Ba?Ÿımsızlı?Ÿı?, Cumhuriyet 28.05.1981; GERME?‡., Cumhuriyet 17 Aralık 2005

[54] Bkz. AB Yargı Raporu, s.42 vd.

[55] Aynı dü?Ÿünce için bkz. Yargıtay Ba?Ÿkanlar Kurulu?nun 30.5.2005 günlü basın açıklaması; ARSLAN, Osman., 2005-2006 Adli Yıl Açı?Ÿ Konu?Ÿması, Yargıtay Ba?Ÿkanlı?Ÿı Ayrı Basım, Ankara 6 Eylül 2005, s.19; GERME?‡., Cumhuriyet 18 Aralık 2005; UTKU, Müfit., 1996/1997 Adli Yıl Açı?Ÿ Konu?Ÿması, Yargıtay Dergisi, s.407

[56] SEL?‡UK., 2001-2002 Adli Yılı Açı?Ÿ Konu?Ÿması, s.117; CO?žAR., 1987-1988 Adli Yıl Açı?Ÿ Konu?Ÿması, s.16 vd.

[57] AB. Yargı Raporu, s.38, 39

[58] GERME?‡., Cumhuriyet 18 Aralık 2005; SEL?‡UK., 2001-2002 Adli Yıl Açı?Ÿ Konu?Ÿması, s.117