![]() |
||
24.4.2009 Yargı sürecindeki insan hakları ihlalleri ve sıkıyönetim uygulamları hakkında basın açıklaması
Yargı organları, temel hak ve özgürlüklerin, hukukun üstünlü?ünün, hukuk düzeninin, dolayısıyla demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti?nin güvencesidir. Ya?adı?ımız günlerde yargı organlarını ilgilendiren süreçlerde insan hakları ihlalleri, ola?anüstü dönemlerdeki boyutlara ula?mı? ve hatta geçmi?tir. Bu durumun en önemli nedeni, ?yargıç güvencesinin? günümüzde ortadan kaldırılmı? olmasıdır. Yargıç güvencesinin sadece anayasa ve yasalarla de?il, uygulamadaki i? ve i?lemlerle de etkin olarak geçerlili?i sa?lanmalı, bu kuralın her düzlemde ve her ko?ulda varlı?ı gözetilmelidir. ?nce İstanbul?da ba?layan sonra Diyarbakır?da devam eden ve ?kamuoyunda tepki yaratmamak için dayanılan gerekçelerden hareketle? giderek kuralla?ma tehlikesi beliren uygulamalarla, tek bir İl?den ?lkenin her yeri, tek merkezden hükümete kar?ı güvencesiz polislerin çalı?maları temelinde soru?turulur olmu?, savcılıklar yetki alanlarının dı?ında i?lemler yapmaya, hatta savcılar kendi yetki alanları dı?ındaki yerlere giderek ifadeler bile almaya ba?lamı?lardır. Böyle uygulamalar, ancak 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası?nın 13/son maddesi uyarınca sıkıyönetim dönemlerinde görülebilir ki, ?lkemizde sıkıyönetimlerde bile bu gibi uygulamalara tanık olunmamı?tır. Savcılar, sıkıyönetim savcıları gibi de?il Cumhuriyet savcıları gibi hareket etmeli, aksi durumun mevcut düzende polis devleti uygulamalarını öne çıkaraca?ı bilinmelidir. Türkiye Cumhuriyeti?nde soru?turulamayacak ki?i ya da soru?turulmayacak olay olamaz, olmamalıdır da. Her i?lemin tabi oldu?u hukuk kuralları vardır ve tüm i?lemler de bu hukuk kuralları gözetilerek yürütülmelidir. Hukuk devletinin varlı?ı da bunu gerektirmektedir. Ancak giderek soru?turma kapsamındaki ki?i veya konuların da dı?ına çıkılarak, özel ya?am içindeki olgular, sosyal ili?kiler veya konu?malar, iddianamelere veya soru?turma dosyalarına alınmak,çarpıtılmak ve basına da yansıtılmak suretiyle, ki?ilerin onurları, saygınlıkları, ki?ilikleri kamuoyu önünde zedelenip, bu ?ekilde kamuoyu önündeki kuralsız medya yargılamalarıyla ki?ilerin saygınlıkları ortadan kaldırılmaya, böylece yaratılan önyargılara dayandırılmak istenen yargılamalara yönelinmi?, bu duruma sessizli?in gerekçesi olarak ise ?yargı sürecine saygı? kuralı gösterilir olmu?tur. Kamuoyunda çok bilinen ?bebek davası, köpek davası? benzeri ve hatta onları da a?an i?lemler de yine bu süreçte medyada önemli boyutta yer bulmaya ba?lamı?tır. Hukuk devleti, tüm i?lemlerini temel hak ve özgürlükleri gözeterek yapan, hukuku adaletin aracı olarak gören, temel hak ve özgürlükleri görmezden gelmeyen, temel hak ve özgürlükleri korumayı amaç edinen devlettir. Saygının esas oldu?u yargı süreçlerinde de bu kurallara istisna tanınmaz, tanınamaz. Tüm ki?i, kurum veya kurulu?ların da hukuk devletinde bu durumu gözetmemesi dü?ünülemez. Giderek yaygınla?an ihlallerin ortadan kaldırılması için YARSAV kararlı faaliyetlerini sürdürecek ve hukuk bilinci konusunda kamuoyu duyarlılı?ı yaratmaya da devam edecektir. Saygılarımla. 24.4.2009 ?mer Faruk EMİNA?AO?LU YARSAV Ba?kanı |