|
21.4.2009 Yargı reformu ile ilgili toplantı ve yöntem sorunu hakkında basın açıklaması
Yargıtay Birinci Ba?kanı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ?yeleri, Adalet Bakanı ve bürokratları, İlk Derece Mahkemeleri Adalet Komisyonları Ba?kanları ve Cumhuriyet Ba?savcıları?nın katılımı ile İzmir?de Yargı Te?kilatı 2009 toplantısı yapılmaktadır.
AB sürecinde görü?melere kapatılan yargı ve temel haklar bölümünün tekrar görü?melere açılabilmesi için ya?ama geçirilecek bir yargı reformu strateji raporunun ortaya konulması ko?ulunun öngörülmesi nedeniyle, basında yer alan haberlere göre toplantıda, sınırlı çevrelerden alınan görü?lerden de yararlanılarak Adalet Bakanlı?ınca ba?latılarak içerik ve gündemi olu?turulan, yargı reformu strateji tasla?ı görü?ülmekte ve tartı?ılmaktadır.
AB ülkelerinin tamamında bu tür toplantılarda, katılım ve görü?lerin alınması yönünden, akla ilk önce resmi birim ve kurumlar de?il, yargıdaki sivil örgütler gelirken, bu toplantıya yargıç ve Cumhuriyet savcılarının tek sivil meslek örgütü olan YARSAV davet edilmedi?i gibi, görü?ünün dahi alınmaması dikkat çekicidir. Söz konusu toplantıda, AB yolundaki yargı reformu stratejisinin, anılan katılım ve içerikte tartı?ılması, AB söylemlerini kullanan siyasi iradenin, AB ilke ve de?erlerinden ne kadar uzak olundu?unu, AB ilke ve de?erlerinin, sadece kendi siyasi söylemlerinin ya?ama geçirilmesinin aracı olarak kullanıldı?ını, gerçekte bu ilke ve de?erlerden kararlılıkla uzak duruldu?unu, bunun da sahip olunan gerçek dü?üncelerini net olarak ortaya koydu?unu göstermektedir.
Toplantıya konu raporlar, Adalet Bakanlı?ı?nın bakı?ına göre biçimlenmi? olup, raporlarda, AB ilke ve de?erlerinin esas alındı?ı gerekçesine dayanılmasına ra?men, Adalet Bakanlı?ının sahip oldu?u yetki ve görevler tartı?ma konusu edilmeden, Bakanlı?ın elindeki yetki ve görevlerden vazgeçilmesi esas gündem maddesi durumuna sokulmadan, Adalet Bakanlı?ının mevcut yetki ve görevleri korunarak, AB ilke ve de?erleri, yürütmeyi öne çıkaran bir anlayı? ekseninde gündeme ta?ınmaktadır. AB, tek tip devletler yaratan de?il, ortak ilke ve de?erlerin ya?ama geçirildi?i bir sistemdir. Ancak, AB?deki örneklere dayanıldı?ı söylemine kar?ın; o örneklerin söz konusu oldu?u ülkelerdeki demokratik yapı ve o yapı içerisindeki örnek alınan kurumların i?leyi? ve faaliyetleri analiz edildi?inde, o ülkelerde güçlü hukuk devletinin, demokratik yapı ve yargısal denetimin varlı?ı, söz konusu kurumların yetkili olmasının demokratik ya?amın i?leyi?ine olumsuz bir etki yaratmadı?ı açıkça görülebilecekken, toplantıya konu çalı?malar Türkiye?deki demokratik hukuk devleti yapısı ve i?leyi?i ile birlikte de?erlendirildi?inde, bu çalı?malarda; ilke ve de?erlerin de?il, ilke ve de?erlerin yetkilendirildi?i kurumların ?lkemize nakli ile yetinildi?i, sonuçta yargı ve hukuk devletini kuvvetlendirmeyen aksine iyice sorunlara bo?an yarınlar yarataca?ı nedense görmezden gelinmektedir.
Yapılacak bir yargı reformunun, hukuk devletine kalıcı etkisinin olaca?ı gözetildi?inde, sadece bu gün için de?il, her dönemde, iktidar hangi siyasi parti tarafından kullanılırsa kullanılsın, siyasi iradenin bakı?ına göre biçimlenecek bir yargı yaratılmaması gerekti?i açıktır. Bunun için, YARSAV olarak, evrensel düzeydeki yeni yönelimler ve erkler ayrılı?ı da gözetilerek;
TBMM tarafından öncelikle bir Yargı Reformu Yasası?nın çıkartılmasının gerekli oldu?unu,
Bu Yasa?da yargı reformuna konu edilecek alanların, yasaların ve gözetilmesi gereken ilke ve kuralların tek tek listelenmesi gerekti?ini,
Bu Yasa ile bir Yargı Reformu Komisyonu kurulmasının ve bu Komisyonun bütünüyle siyasi iradenin etkisinden soyut biçimde; yargı ve hukuk çevrelerinden olu?turulmasının öngörülmesini,
Bu Komisyon tarafından yargıç, savcı, avukat ve noterlerin meslek kurallarının, adalet personelinin tabi olaca?ı kuralların, temel yasaların, usul yasalarının taslaklarının hazırlanması gerekti?ini,
Hazırlanan bu taslakların anılan Komisyon tarafından görü?ülerek, sonuçta hükümet tasarısı olarak TBMM?ne sunulmasını ve TBMM tarafından bu tasarıların görü?ülerek kabul edilmesini (onaylanmasını),
önermekteyiz. Ruanda?da bile yargı reformu bu yöntemle yapılırken, Türkiye?de yıllardır yargı reformu söylemlerinin dillerden dü?medi?ini ve her yapılan düzenlemeden sonraki uygulamaların reform gereksinimini daha fazla ortaya çıkardı?ı gerçe?i kar?ısında, artık mevcut anlayı? ve ezberlerin de?i?tirilmesi zorunlulu?u tüm gerçekli?i ile ortadadır. Yargı, yargı ve hukukla ba? ba?a bırakılmalıdır.
Kamuoyuna yansıyan son toplantı, gerek katılanların kapsamı, gerekse içerik yönünden; AB süreç ve söylemlerinin dillerden dü?ürülmemesine ra?men, ülkemizdeki uygulamada ve anlayı?ta hiçbir de?i?ikli?in ortaya çıkmadı?ı dü?üncesinin yeni bir foto?rafı olmu?tur. Bu anlayı? sürdürüldü?ü takdirde Türkiye?de yapılacak bu yöndeki düzenlemeler, gelecekte yargı reformu söylemlerini asla gündemden dü?ürmeyecek, aksine yargı reformu gereksinimini daha fazla ortaya çıkaracaktır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.21.4.2009
?mer Faruk EMİNA?AO?LU
YARSAV Ba?kanı
|
|