12.01.2009 TARİHLİ YARSAV Y?–NETİM KURULU BASIN A?‡IKLAMASI METNİ

 
YARGI?‡LAR VE SAVCILAR BİRLİ?žİ
YARSAV


BASIN A?‡IKLAMASI



Türkiye Cumhuriyeti'nde hukukun üstünlü?Ÿü, etkinli?Ÿi ve egemenli?Ÿini amaçlayan ve bu ba?Ÿlamda yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿını savunan, amacını gerçekle?Ÿtirmek için somut adımlar atan, attı?Ÿı her adım sonrasında gerçek ve hukuk dı?Ÿı söylemlerin yarattı?Ÿı bilgi kirlili?Ÿinden de yararlanılarak, ara rejimlerdeki uygulamalardan daha fazlasına günümüzde muhatap edilen YARSAV, hukukun üstünlü?Ÿünün zedelenmemesi, hukuk devletinden sapma gösterilmemesi için atılacak somut adımlar bulundu?Ÿuna inanmaktadır.

Birle?Ÿmi?Ÿ Milletlerin yargıç ve Cumhuriyet savcıları ile ilgili ilkeleri, Avrupa Konseyinin yargıç ve Cumhuriyet savcı birlikleri hakkındaki 2000/19 sayılı tavsiye kararı ve Avrupa İnsan Hakları Sözle?Ÿmesinin 5 nci, 6 ncı, 8 nci ve 11 nci maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu konu hakkındaki verdi?Ÿi kararlar, yargıç ve Cumhuriyet savcıları birliklerine, ülkedeki yer alan di?Ÿer tüm kurum ve kurulu?Ÿlardan fazla YARSAV'a ya?Ÿanan hukuksuzluklar konusunda görü?Ÿ açıklama ve önerilerde bulunma hak ve görevi vermektedir.

Kendi varlık sebebine ba?Ÿka bir deyi?Ÿle insan haklarına aykırı, yürürlükteki kuralları hiçe sayan ve hukukun üstünlü?Ÿünü zedeleyen uygulamalar kar?Ÿısında en fazla ve sert tepkinin YARSAV tarafından gösterilmesi gerekti?Ÿini kamuoyu anlamalı, algılamalıdır.

Hukuk, herkes içindir, hukuk ülke içindir, hukuk demokrasinin varlı?Ÿı içindir. Demokraside herkes hukukun üstünlü?Ÿünün koruması altında ve hukukun üstünlü?Ÿü için hak, yetki, görev ve sorumluluk sahibidir. Yargı da demokrasinin sigortası, olmazsa olmaz ko?Ÿuludur. Bunun için yargı ba?Ÿımsız olmalı, etki altında tutulmamalı, çalı?Ÿma ko?Ÿulları iyile?Ÿtirilmeli, tarafsızlı?Ÿına el uzatılmamalıdır.

Yargı her türlü hukuk dı?Ÿı eylemden, eli kolu aya?Ÿı ba?Ÿlanmadı?Ÿı sürece hesap soracaktır. Ama yargı bazı adımlar attıkça, ülkemizde yargı için yargı darbesi nitelemeleri yapılır olmu?Ÿtur. Bu nitelemeler, siyasi beklentileri kar?Ÿılamayan kararlar ortaya çıktıkça yapılmı?Ÿ, ancak bu beklentilere uygun adımlar atıldıkça ise yargı sürecine saygı hatırlanabilir duruma gelinmi?Ÿtir. Yargı hiç kimsenin beklentilerine göre herhangi bir tarafa çekilmemelidir. Siyasi bakı?Ÿ ve beklentiler, yargının görevini ilgilendirmemektedir. Yargıyı kınayanlar, kendi beklentilerine uygun kararlar ortaya çıktıkça alkı?Ÿlar pozisyona geçiyorlarsa, önce kendi demokrasi ve hukuk anlayı?Ÿlarını sorgulamadırlar.

Yargının tek bir referansı vardır o da hukuktur. Kimse yargıyı bu referansından saptırmaya çalı?Ÿmamalı, ba?Ÿımsızlık ve tarafsızlı?Ÿına gölge dü?Ÿürmemelidir. Bir hukuk devletinde sıfatı ve görevi ne olursa olsun, yargı önünde hesap vermeyecek hiç kimse olamaz. Cumhurba?Ÿkanı olsa bile, itham edildi?Ÿi olaylar var ise yargı süreci tıkanmamalı, yargıdan kaçılmamalıdır. E?Ÿer yargıdan kaçılıyorsa, o zaman yargıya kim ne zaman ve hangi ko?Ÿulda güvendi?Ÿini ve neden kaçtı?Ÿını ve hukuk devleti anlayı?Ÿını açıkça ortaya koymalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti, geçmi?Ÿte bir çok hukuksuzluklar ya?Ÿanmasına ra?Ÿmen, yargı organları üstlendi?Ÿi görev ile hukuksuzlukların üstesinden gelmek için var gücüyle çalı?Ÿmı?Ÿ ve bundan sonra da çalı?Ÿmaya devam edecektir.

Hakkındaki yargı süreci kesin hükümle sonuçlanana kadar herkesin suçsuz oldu?Ÿu evrensel kuralı, bugün sonuçlanmamı?Ÿ soru?Ÿturma ve yargılamalarda medya kullanılarak yaratılan bilgi kirlili?Ÿi ile herkes suçsuzlu?Ÿunu ispatlama zorunlulu?Ÿuna dönü?Ÿmü?Ÿ, ortaya atılan isimlerin suçlulu?Ÿu konusunda önyargı yaratılmı?Ÿtır. Bu, hukuk devletinde olmaması gereken bir durumdur.

Bugün ya?Ÿanan olaylar kapsamında hukukun üstünlü?Ÿü adına bazı saptamalar yapmak ve bu sorunların çözümü için adım atmak zamanıdır.

Türkiye'nin en saygın, yaratıcı ve örnek hukukçularından, ömrünü adalete hizmet etmekle geçiren, hukuk abidesi, YARSAV kurucu üyesi Onursal Yargıtay Cumhuriyet Ba?Ÿsavcısı Sabih Kanado?Ÿlu'nun, di?Ÿer pek çok ?Ÿüphelinin de ba?Ÿına geldi?Ÿi gibi, yakın zamanda hukuksuzlu?Ÿa u?Ÿradı?Ÿı kamuoyunun bilgisindedir. Bu durum ya?Ÿanan hukuksuzluklar için ilk de?Ÿildir, mevcut tabloda son da olmayacaktır.

Sayın Kanado?Ÿlu örne?Ÿinde bile ya?Ÿandı?Ÿı üzere bir hukuk devletinde kabulü olanaklı olmayacak biçimde, arama kararları, artık arama gerçekle?Ÿmeden devlet televizyonundan bile duyurulur hale gelmi?Ÿ, insanların evleri önünde medyanın konu?Ÿlanması için yeterli zaman dilimi beklendikten sonra, bu aramalar gerçekle?Ÿtirilir olmu?Ÿ, gizlilik ta?Ÿıyan soru?Ÿturma bilgilerinin daha i?Ÿlem yapılmadan ya da yapılır yapılmaz medyanın eline geçmesi sa?Ÿlanarak, medya infazları için kullanılması kural haline gelmi?Ÿ, içeri?Ÿi dinlenmeden ve izlenmeden müzik cd lerine bile suç unsuru olarak el konulmu?Ÿ, bu soru?Ÿturmaların adalet için mi yoksa bazı gösteriler ve bilgi kirlili?Ÿine zemin yaratmak için mi yapılmakta oldu?Ÿu soruları ciddi biçimde gündeme oturmu?Ÿtur. O Kanado?Ÿlu ki, çetelere kar?Ÿı verdi?Ÿi hukuk sava?Ÿımı görmezden gelinemez iken, ismi onların yanına konulmu?Ÿ, çetelerin hukuk kar?Ÿısında sınav vermesi için görevi gere?Ÿi yaptı?Ÿı itirazlar, çetelerin suçlarını kapatmak olarak yorumlanır hale gelmi?Ÿ, yaratılan bilgi kirlili?Ÿinin olu?Ÿturdu?Ÿu cesaret ortamında Yargıtay Ceza Genel Kurulu bile verdi?Ÿi kararla çetelere hizmet etmekle itham edilir duruma sürüklenmi?Ÿtir. Sorumsuzca yorum ve davranı?Ÿlarla kamuoyunda ve ülkede yaratılan kafa karı?Ÿıklıkları, hiç kimse ku?Ÿkuya kapılmasın ki yine hukuk tarafından ve hukuk yoluyla önlenecektir.

Onursal Yargıtay Cumhuriyet Ba?Ÿsavcısı; Yargıtay?a suikast planları yaptıkları, Danı?Ÿtay?a saldırdıkları iddia edilenlerle irtibat içinde gösterilmi?Ÿ, katiller yargıç ve savcıların evlerinde aranır hale gelmi?Ÿ, bu irtibatı ortaya koyan somut gerekçeler ise arama kararında her nedense görülememi?Ÿtir. Bir hukuk devletinde gerekçesiz hiçbir i?Ÿlem söz konusu olamaz. Kurgulara dayanarak, sosyal birliktelikler dahi bir örgüt varlı?Ÿı için yeterli görülerek, sosyal veya tesadüfi telefon konu?Ÿmaları bile, en ciddi kanıt niteli?Ÿinde sayılarak, soru?Ÿturmalar yürütülemez.

Soru?Ÿturma sürecinde kamuoyunda ikna yaratabilmek için, soru?Ÿturmada yakalanan silahlar, gizlilik göz ardı edilerek idari birimlerce ivedilikle toplumu yönlendirme amacıyla anında görüntülü olarak kamuoyuna sunulmu?Ÿtur. Soru?Ÿturmanın gizlili?Ÿi, insan hakları ihlallerine neden olmadan, soru?Ÿturma ve yargılamanın yargı organları tarafından yapılması içindir. Soru?Ÿturma sürecinde haber alma hakkının ötesinde tüm bilgilerin medyaya sunulması, görsel olarak medyaya verilmesi, soru?Ÿturma ve yargılamanın yargı organlarına bırakılmaması, yargı ne karar verirse versin, medya yoluyla kamuoyunda yargılama yapılması sonucunu do?Ÿurmakta ve bu yol sıklıkla kullanılmaktadır. Soru?Ÿturma ve yargılamalar, yargı organlarına bırakılmalıdır.

Geçmi?Ÿte i?Ÿkenceler konusunda çok ?Ÿey ya?Ÿanan ülkemizde, artık telefon dinlemeleri ve ucu açık teknik izlemeler herkesin beynine geçmi?Ÿteki ya?Ÿananların da ötesinde i?Ÿkence niteli?Ÿinde kazınmı?Ÿ, ba?Ÿka türlü kanıt toplanmasının olanaklı olmadı?Ÿı durumlarda söz konusu olabilen telefon dinleme ve izlemeleri, Orwelyan toplumlara uygun ?Ÿekilde ilk ba?Ÿvurulan ve tek kanıt niteli?Ÿinde, özel ya?Ÿamı ilgilendirsin ilgilendirmesin, insanların önüne kanıt ve suçlama olarak konulan tek metin haline gelmi?Ÿtir.

Devlet Güvenlik Mahkemeleri?nden hukuk adına askeri yargıcı çıkartan Türkiye Cumhuriyeti, bu mahkemelerin yerine kurdu?Ÿu geni?Ÿ yetkili a?Ÿır ceza mahkemeleri ile hukukun üstünlü?Ÿü için adım atmayı amaçlamı?Ÿ iken, askeri yargıcın yerini bu sefer soru?Ÿturmalarda daha etkin bir biçimde polis almı?Ÿ, soru?Ÿturmalar polis veya jandarma bölgesi ayrımı yapılmayarak, polis her noktada kendisini etkili ve yetkili halde görmü?Ÿ ve i?Ÿin içine sokulmu?Ÿ, Cumhuriyet savcılarının bizzat soru?Ÿturma yapmakla görevli oldu?Ÿu yolundaki CMY?nın 251 nci maddesindeki kural atlanmı?Ÿ, yargıç ve savcı dı?Ÿındaki ki?Ÿilerin, bu ba?Ÿlamda polislerin elde edilen evrakı inceleme yetkisi olmadı?Ÿına ili?Ÿkin CMY?nın 122 nci maddesi nedense unutulmu?Ÿ, soru?Ÿturmalar polisin inisiyatifinde ve etkisinde gerçekle?Ÿtirilmeye ba?Ÿlanmı?Ÿ, savcının talep etti?Ÿi ki?Ÿiler önce polis tarafından dinlenmeye ba?Ÿlanmı?Ÿ, savcılar polis olmadan bizzat yürütecekleri ve yürütmek zorunda oldukları soru?Ÿturmaları, kendi olanakları ile yapabilir duruma getirilmemi?Ÿ, soru?Ÿturmalardaki tarafsızlık ciddi biçimde sarsılmı?Ÿtır. Hatta mevcut olayda, Terörle Mücadele Yasası?nın 1 nci maddesini yorumlama yetkisi sadece yargı organlarına ait iken, bu maddeyi emniyet birimleri yorumlayarak, soru?Ÿturma bunun üzerine in?Ÿa edilmi?Ÿ, iddianamenin bile 91, 230 ve 248 nci sayfalarındaki ??Ÿube müdürlü?Ÿümüz? ibarelerinden de anla?Ÿılaca?Ÿı üzere, polis iddianamenin yazımına do?Ÿrudan katkı yapmaktan geri durmamı?Ÿtır. Yine ?Ÿüpheliyi yormama ilkesi unutulmu?Ÿ sabaha kar?Ÿı uykusuz ifadeler alınmı?Ÿtır.

?Sadece Cumhuriyet savcısına ba?Ÿlı? bir adli kolluk kurmaktan ısrarla kaçan, tüm ülkelerdeki geli?Ÿmelere gözlerini kapatarak ba?Ÿımsız bir ?œlke Ba?Ÿsavcılı?Ÿı kurmaktan uzak duran siyasi irade, Cumhuriyet savcısına ba?Ÿlı olmayan; ancak kendisi olayın savcılı?Ÿına soyunarak ve bunu da ifade ederek, kendisine ba?Ÿlı bir polis te?Ÿkilatıyla bu soru?Ÿturmaların yürütülmesini sa?Ÿlamı?Ÿ, kendisine kar?Ÿı i?Ÿlendi?Ÿi ileri sürülen olayları neredeyse kendisi soru?Ÿturur ve sorgular hale gelmi?Ÿtir.

Tüm adli dinlemeler yürütme organı kar?Ÿısında hiçbir kurumsal güvencesi olmayan ve tüm faaliyetlerinden derhal Ba?Ÿbakan?a bilgi vermekle görevlendirilen, kurulu?Ÿu bir reform nitelemesiyle sunulan Telekomünikasyon İleti?Ÿim Ba?Ÿkanlı?Ÿı?na devredilmi?Ÿ, siyasi iktidar ileride atılacak soru?Ÿturma adımlarını ima ve beyanlarla, sürecin do?Ÿrudan içerisinde yer almaktan geri durmamı?Ÿtır. Bu durum soru?Ÿturmaların yönlendirme içinde yapılıp yapılmadı?Ÿı sorularını ciddi biçimde gündeme ta?Ÿımı?Ÿtır.

Soru?Ÿturma sırasında yargının emrinde olması gereken yürütme birimleri yargının emri altına sokulmamı?Ÿ, kolluk ve savcılı?Ÿın yürüttü?Ÿü çalı?Ÿmalar, yargı ile yürütme i?Ÿbirli?Ÿi biçiminde açıklanmı?Ÿ, Cumhuriyet savcılarının tarafsızlık içinde soru?Ÿturma yapmaları için geli?Ÿmeler paralelinde atılması zorunlu adımlar atılmayarak, gerekli ko?Ÿulların sa?Ÿlanmasından uzak durulmu?Ÿtur.

Gözaltı, arama, yakalama, tutuklama ko?Ÿul ve yöntemleri konusunda Ceza Muhakemesi Yasası?ndaki kurallar yerine, yeni fiili uygulamalar yaratılarak, insan hakları ihlalleri en üst düzeyde ortaya çıkmı?Ÿtır. Bir hukuk devletinde esas olan insan haklarıdır ve soru?Ÿturmalarda insan hakları ihlal edilerek de?Ÿil, korunarak yürütülmeli, bu duruma en üst düzeyde özen gösterilmelidir. Darbe, militarizm, Y?–K, MGK, laik hukuk kar?Ÿıtlı?Ÿı söylemleri; medyanın soru?Ÿturmayı göklere çıkarmasına neden olmu?Ÿ, ancak hukuk devletinin kuralları hiçe sayılmı?Ÿtır. Darbe ve militarizm kar?Ÿıtlı?Ÿı ba?Ÿka bir ?Ÿey, ya?Ÿananlar ise bir ba?Ÿka ?Ÿey olmu?Ÿtur.

Devlet katındaki sorumluluk dönemlerinde anayasal sistem ve demokratik, laik hukuk devletine ba?Ÿlılıkları ile ön plana çıkan ki?Ÿilere gözda?Ÿı verircesine, ya?Ÿlarına ve konumlarına en ufak bir duyarlılık gösterilmeden, kameralar önünde, sanki kaçma e?Ÿiliminde oldukları izlenimi verilmek istenircesine, sonuçta bu ki?Ÿilerin ?Ÿahsında görev yaptıkları kurumlara olan duyguları da sarsıcı nitelikte, yaka paça kollarına girilmek suretiyle ve hoyratça tepesine bastırılarak, sa?Ÿlıklarını kaybedebilecek biçimde gözaltı sürecinin ba?Ÿlatılması ise, bir güç gösterisinin yansıması yorumlarına neden olmu?Ÿtur. Kamu yetkisi, hiçbir suretle insan onuruna aykırı bir biçimde güç gösterisine dönü?Ÿtürerek kullanılamaz, kullanılmamalıdır.

Aksine davranı?Ÿlar toplumun hukuka olan güvenini onulmaz biçimde sarsacaktır. Korkuyu egemen kılıp, hukukun etkisizle?Ÿtirilmesi ve güçsüzle?Ÿtirilmesi sonucunu do?Ÿuracaktır. Hukukun etkisizle?Ÿtirilmesi, yıpratılması ve hukuk kurallarının uygulanmayarak içinin bo?Ÿaltılması da ancak ve ancak mevcut hukuk sisteminden ho?Ÿnut olmayan çevrelerin yararına olacaktır. Geçmi?Ÿte ya?Ÿanan olaylar hakkında kesinle?Ÿmi?Ÿ yargı kararlarının tekrar ele alınmasının yol ve yöntemi yasada açıkça belli iken, bu kararlar bile geli?Ÿigüzel tartı?Ÿmalara konu edilir olmu?Ÿtur.

YARSAV bu soru?Ÿturmalarla gidilen yerin hukuk devleti olmasını istemektedir. Ancak mahkemelerin ve savcıların davranı?Ÿ kurallarını, ki?Ÿilerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen yasadaki usul kuralları yerine, fiili uygulamaların ortaya çıkması ve bu uygulamaların adeta kural haline gelmesi, polisten gelen taleplerin irdelenmeden altına imzalar atılması, yargının çalı?Ÿma ko?Ÿullarının ve ba?Ÿımsızlı?Ÿının belirli olaylarda olabildi?Ÿince zedelendi?Ÿini, yargının hukukla ba?Ÿ ba?Ÿa bırakılmasının amaçlanmadı?Ÿını gösterdi?Ÿini ifade etmektedir.

Bunun somut bir örne?Ÿi, suç öncesi izleme kararlarıyla ortaya çıkmı?Ÿtır. MİT, EGM ve JGK?ndan gelen ve gerekti?Ÿinde tüm ülkenin izlenmesini amaçlayan, izlenecek isimleri içermeyen ucu açık talepler, irdelenemeden, sorgulanamadan yargı kararı haline gelmi?Ÿ, bu hukuksuzluk JGK yönünden engellenmi?Ÿ, ancak MİT ve EGM yönünden bu hukuksuzlu?Ÿun sürmesine Adalet Bakanı, gerçekle, hukukla ba?Ÿda?Ÿmayan gerekçelerle kol kanat germi?Ÿ, kendisinin HSYK Ba?Ÿkanı oldu?Ÿunu da görmezden gelerek, hukukun ve yargının yanında de?Ÿil, istihbarat organlarının yanında yer almaktan geri durmamı?Ÿtır. Adalet Bakanı, Yargıtay kararını nedense JGK için hatırlamı?Ÿ, konu MİT ve EGM olunca yargı ve Yargıtay süreci ba?Ÿlatılmamı?Ÿ, yargıya saygı söylemi nedense bu noktada unutulmu?Ÿtur. MİT ve EGM, hukuksal çerçevede çalı?Ÿan kurumlar olmaktan uzakla?Ÿtırılmamalıdır. Bu tabloda terör söylemi kullanılarak, yaratılmak ve kurulmak istenen Terörle Mücadele Müste?Ÿarlı?Ÿı ile de, süreçte kar?Ÿıla?Ÿılan ve engel olarak görülen hukuksal denetimlerin ya?Ÿanmayaca?Ÿı, demokrasi ve saydamlı?Ÿı yok eden bir polis devleti yaratma projesi kar?Ÿımıza çıkmaktadır ki, hukuk devletinden dönü?Ÿün olanaklı olmadı?Ÿı bilinmelidir.

70 milyonun izlenmesi, 70 milyonun terör ?Ÿüphelisi görülmesi demektir. Bu durum, bir hukuk devletinde de?Ÿil, ancak bir polis devleti ve dikta yönetiminde söz konusu olabilir. 70 milyon izleme kapsamına sokularak, istenilen herkes için irtibat ve takip sa?Ÿlayacak bilgiler toplanmı?Ÿ, bizzat savcının yapması gereken bu soru?Ÿturma tüm toplumun izlendi?Ÿi kararlarla yönlendirilmi?Ÿ, böyle bir cesaret ortamının içinde görev yapan polis, soru?Ÿturmanın sahibi olarak kendisini görmeye ba?Ÿlamı?Ÿ ve bu merkezde çalı?Ÿmalarını yürütmü?Ÿtür. Bu anlayı?Ÿ, kanıt olarak kullanılamayacak istihbari dinlemelerin bile, sonuçta bir yargı kararıyla kanıt sayılması talebine kadar gitmi?Ÿ, böyle bir talebin hukuk adına reddi gerekirken bu çalı?Ÿma ortamında polisin istekleri, ?œlkemizdeki darbe kar?Ÿıtlı?Ÿı duyarlılı?Ÿından yararlanılarak bu yoldaki söylemlerin co?Ÿkusu altında kamuoyu deste?Ÿi yaratılarak, yargı organları noter pozisyonuna sokulmak istenmi?Ÿtir.

Yargıç ve Cumhuriyet Savcılarının çalı?Ÿma ko?Ÿullarındaki olumsuzluklar görmezden gelinmi?Ÿ, 1982 Anayasası?nın yargı için yarattı?Ÿı olumsuzluklara her geçen gün bir yenisi daha eklenmi?Ÿ, yargı Adalet Bakanlı?Ÿı?na daha fazla nasıl ba?Ÿlı kılınabilir yolunda irade sergilenmi?Ÿ, bir suçun olmadı?Ÿı inceleme ve disiplin soru?Ÿturması için bile hiçbir kamu görevlisi için söz konusu olmayan telefonların izlenebilir ve dinlenebilir olma durumu, yargıç ve savcılar için söz konusu edilmi?Ÿtir. Adalet Bakanlı?Ÿı Tefti?Ÿ Kurulu, Adalet Bakanı?nın ayrımcı bakı?Ÿ açısıyla görev yapar duruma sokulmu?Ÿ, yargıç ve savcılar arasında beklentilere uygun soru?Ÿturma ve kararları olup olmamasına göre ayırım yapılmı?Ÿtır. Siyasi iradeye dokunan yargıç ve savcılara dokunulmu?Ÿ, yargıda sessizlik, edilgenlik ve korku ortamı yaratılmaya çalı?Ÿılmı?Ÿtır. Yargı, yargı bırakılmalıdır, aksine davranı?Ÿların sürdürülmesinin, yargıyı ortadan kaldırmakla kalmayarak, hukuk devletini de yok edece?Ÿi unutulmamalıdır.

Bu tabloda yargıç ve Cumhuriyet savcılarının ya?Ÿadı?Ÿı sorunlar için çözüm üretmesi gereken Adalet Bakanlı?Ÿı ve Adalet Bakanı, teknolojiyi yargıya kazandırmak söyleminden yararlanarak, yargının UYAP sanal hapisanesine kapatılmasını, yeni binalar söyleminden yararlanarak, ba?Ÿımsızlık sorunu ya?Ÿayan yargıda altın kafesler ortaya çıkarılmasını önemli ve olumlu olarak göstermi?Ÿ, bu görsel boyutla sorunların çözüldü?Ÿü mesajını yayma yoluna gitmi?Ÿ, yargıç adaylarını tek seçicinin ve meslek içi e?Ÿitimlerde etkin gücün Adalet Bakanlı?Ÿı oldu?Ÿunu, artık Ba?Ÿbakanlık Müste?Ÿarı?nın yargıç ve savcı maa?Ÿlarını belirleyen tek ki?Ÿi konumuna geldi?Ÿini de görmezden gelerek, yargı ba?Ÿımsızlı?Ÿının peki?Ÿtirildi?Ÿinden söz eder olmu?Ÿtur. Adalet Bakanı, terör soru?Ÿturmalarının bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülmesi konusundaki kendi genelgesini bile hatırlamak istememi?Ÿ, polisin hukukla ba?Ÿda?Ÿmayan istihbari faaliyetine ve bu faaliyetlerden hareketle yürütülen i?Ÿ ve i?Ÿlemlere destek vermi?Ÿ, yargıç ve savcıları memuru olarak görme anlayı?Ÿını peki?Ÿtirmi?Ÿ, polis istihbaratıyla çalı?Ÿan savcılara ve de bu istihbari faaliyetlere destek verirken, di?Ÿer yargıç ve Cumhuriyet savcıları için hukukun ötesindeki bu denli koruyuculuktan uzak durmu?Ÿ, yasa yararına bozma yoluna gitmeyerek yargının de?Ÿil, açıkça istihbari faaliyetlerin yanında yer almı?Ÿtır. Oysa kendisi aynı zamanda HSYK Ba?Ÿkanı?dır ve bu tutumu HSYK Ba?Ÿkanlı?Ÿı ile ba?Ÿda?Ÿmamaktadır. Adalet Bakanlı?Ÿı, istihbari faaliyetler için de?Ÿil, yargı için seferber edilecek bir birimdir. Adalet Bakanı?nın bu gerçe?Ÿi kavrayarak hareket etmesi gerekmektedir.

Süreçte yapılması gereken, iktidara kar?Ÿı darbe iddiasını içeren soru?Ÿturmanın iktidara ba?Ÿlı ve güvencesiz, yürütmenin açıkça etkisinden korunaksız olan polisler eliyle yürütülmesinin örne?Ÿinin ya?Ÿanmadı?Ÿı, bunun Dünya tarihinde, hukuk tarihinde, Hitler ve Mussolini?nin hukuk yoluyla iktidar darbelerini yarattı?Ÿı gerçe?Ÿi kar?Ÿısında, etki altında kalmadan, tarafsız bir soru?Ÿturmanın yürütülmesi için sayı ve mesleki tecrübe anlamında yeterince Cumhuriyet savcısının sadece bu soru?Ÿturmayla görevlendirilmesi, soru?Ÿturmanın yasa hükmü uyarınca bizzat Cumhuriyet savcıları tarafından yürütülmesinin sa?Ÿlanması, bu konuda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu?nun kararname ya da yetkilendirme ile i?Ÿlem yapması, Telekomünikasyon İleti?Ÿim Ba?Ÿkanlı?Ÿı ile ilgili yasanın bir an önce anayasal denetim sürecinin sonuçlanması, polisin CMY?ndaki konumu içinde tutulması, siyasi iradenin etkisini yaratabilecek etkenlerin ortadan kaldırılması, Adalet Bakanı?nın yargı üzerinden gölgesini çekmesidir.
YARSAV yasalarda yer almayan kontr-gerilla, gladyo, Susurluk tipi devlet içinde konu?Ÿlanmı?Ÿ tedhi?Ÿ ve ruh hali yaratma örgütlenmelerini her zaman, ulusun gerçek iradesini yansıtan demokratik toplum düzeni için bir tehlike olarak görmü?Ÿ ve varsa her türlü ba?Ÿlantılarının ortaya çıkartılmasından yana olmu?Ÿtur, olacaktır da.

Bu çerçevede ise tek talebi vardır: Bu tür soru?Ÿturma ve kovu?Ÿturmaların tarafsızlıkla, hukuk içinde, insan haklarına saygı çerçevesinde yürütülmesi.

Türk yargısı, iktidar sahipleri tarafından gerekmedi?Ÿinde yok saydıkları, gerek duyduklarında ise kullanacakları bir araç de?Ÿildir. Yargının ba?Ÿımsızlı?Ÿına sürekli/a?Ÿırı müdahale etmek ve yargıyı kendi çıkarlarına uygun ve güdümlü hale getirmek isteyenler ve ortakları bilmelidirler ki, Ergenekon, güdümlü yargı yaratmanın izdü?Ÿümü olmayacaktır. Varsa gerçekli?Ÿi ortaya çıkarılacak, yoksa masumiyet korunacaktır.

Cumhuriyetin yargıç ve savcıları bunu ba?Ÿaracak yetenek ve birikimdedir. Gölge edilmemesi yeterlidir. Türk yargısı dahili ve harici bedhahlarına kar?Ÿı onurlu mücadelesini sürdürecektir.

Yargı insanlar için varsa, her ?Ÿeyden önce insana saygıdan uzakla?Ÿılmamalıdır.
YARSAV Tüzü?Ÿünde yer alan ilke ve hedefler do?Ÿrultusunda her zaman oldu?Ÿu gibi bu süreçte de ya?Ÿanan hukuka aykırılıkların bertaraf edilmesi için üzerine dü?Ÿeni yapacak ve yapmaya da devam edecektir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

YARSAV Y?–NETİM KURULU