|
02.01.2009 Yargının 2009 sınavı (Bülent Korucu Makalesi)
Zaman Gazetesi- Bülent Korucu
Eski yılın 2009'a miras bıraktı?ı en önemli tartı?malar yargıyla ilgili. Korkarız bu sene de yargı, çok fazla polemik konusu ve tarafı olarak yıpranacak. 2008 aynasında gördü?ümüz yargı, hiç iç açıcı de?il. Kısa bir özet yapmak gerekirse demokrasinin üç sacaya?ından biri olan yargı camiasıyla ilgili ?öyle bir tablo kar?ımıza çıkıyor.
İki yüksek yargı organı verdi?i kararlarla 2008'e damgasını vurdu. Anayasa Mahkemesi, 10. ve 142. maddelerde yapılan de?i?ikli?i görü?ürken yetki a?ımı yaptı. Anayasa'nın çok açık hükümlerine ra?men ?ekil incelemesi sınırlamasını hiçe sayarak esasa girdi. Parlamento'da 411 milletvekilinin oy verdi?i bir anayasa de?i?ikli?ini ?ekil açısından yapabilece?i bir ?ey olmayınca esasa girerek iptal etti. De?i?ikli?in hangi konuda yapıldı?ının hiç önemi yok. Mühim olan anayasayı korumak üzere kurulan mahkemenin, elindeki açık metni çi?nemesi. Kararın sosyal hayata yansımaları, siyaset müessesesi üzerindeki tesirleri irdelenebilir. Meclis'in yasama yetkisine ambargo konuldu?u söylenebilir. Ancak hiçbirisi yüksek mahkemenin anayasa ihlali kadar vahim sonuçlar do?urmaz. Anadolu'daki tabirle imam bunu yaparsa cemaat ne yapmaz!
Anayasa Mahkemesi'ni tartı?maların oda?ına oturtan di?er konu AK Parti kapatma davasıydı. Burada ele?tirilerin asıl hedefi Yargıtay Cumhuriyet Ba?savcısı Abdurrahman Yalçınkaya ve iddianamesiydi. Anayasa Mahkemesi'nin ele?tirilerde payına dü?en Cumhurba?kanı Abdullah Gül'ü kapsam dı?ı tutmaması oldu. İddianame zayıftı, kabul edilirdi-edilmezdi müzakeresi çok hayatî de?ildi. Fakat Anayasa'nın 'yargılanamaz' açık emrine ra?men Cumhurba?kanı yargılanmaya kalkıldı. Kararların gerekçelerin yazılmadan açıklanması, kanun koyucu gibi davranma, yürürlük durdurma kararları verme diye uzayıp giden listeyi önümüze aldı?ımızda, 'anayasayı çi?neme mahkemesi' ile kar?ı kar?ıya oldu?umuz söylenebilir.
Tartı?maların oda?ındaki di?er yüksek mahkeme Danı?tay'dı. Hâkim ve savcı sınavından tutun, hükmi ?ahsiyeti sona eren beldelerle ilgili kararlara varıncaya kadar birçok polemi?in tarafı haline geldi. ?lkedeki muhalefet bo?lu?unu doldurmaya çalı?ır görüntüsü Danı?tay'ı yıpratıyor. Hızını alamayıp Anayasa Mahkemesi ile iktidar mücadelesine girmesi yılın son bombalarından biriydi. Danı?tay deyince akla hemen YARSAV geliyor. Yargıçlar ve Savcılar Birli?i ile Danı?tay arasındaki münasebet dikkat çekiyor. YARSAV'ın her ba?vurusu hüsnü kabul görünce, Danı?tay'daki birlik üyelerinin etkisi akıllara geliyor. YARSAV deyince Ba?kan ?mer Faruk Emina?ao?lu'na bir paragraf açmadan geçilemez. ?mer Bey önce çürük raporuyla gündemi i?gal etti. Askerlik vazifesinden muaf olan Emina?ao?lu'nun raporu ile ilgili tartı?malar Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nden aldı?ı raporla hukuken kapandı. Ancak raporun bölüm ba?kanı tu?general refakatinde alınması tarzında iddialar zihinleri bulandırmaya devam etti.
Ba?kan Emina?ao?lu'nun siyasi muhalif ?eklinde algılanan açıklamaları da birli?i tartı?malı alanda tutmaya devam ediyor. En son Adalet Bakanı Mehmet Ali ?ahin'in 'Gir bir siyasi partiye kar?ımıza öyle gel.' meydan okuması kayıtlara geçti.
Yargının en önemli sınavlarından biri Ergenekon davası olmaya devam edecek. Bugüne kadar hâkim ve savcıların küçük ele?tiriler dı?ında iyi not aldı?ını söylememiz gerekiyor. Türkiye'de olmaz denilenler oluyor, dokunulmaz sanılanlar yargılanıyorsa, bu cesur kanun adamlarına borçluyuz. Devam eden yargılama ve sırada bekleyen iddianame, sadece Türk siyasetini temizlemeyecek, yargıya olan güveni de yeniden tesis edecek sonuçlar do?urabilir.
Kendi içinde kavgalı, siyasetle bilek güre?ine giren, hukukun üstünlü?ünü korumadı?ı ele?tirilerine muhatap bir yargı ile günlerimiz, yıllarımız zor geçer. İn?allah korktu?umuz gibi olmaz.
02.01.2009 ? Zaman Gazetesi ? Bülent Korucu
http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=790801&title=yarginin-2009-sinavi
|
|