01.01.2009 Özel yaşam bitti

(Cumhuriyet Gazetesi)- Teknolojideki hızlı gelişmelere paralel yasal düzenlemelerin yapılmaması gizliliği ortadan kaldırdı
?Özel hayat kalmadı?
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş, 2003 yılından beri ?Kişisel Bilgilerin Korunması Hakkında Yasa?nın çıkarılamadığına dikkat çekerek, yasa çıkmadığı sürece başta dinleme olmak üzere kişisel bilgilerin çeşitli yöntemlerle elde edilmesinin önüne geçilemeyeceğini söyledi.
MAHMUT lLICALI - ANKARA ?
Türkiye?de bilişim alanında yaşanan hızlı gelişmelere karşın gerekli yasal düzenlemelerin yapılmaması, var olanların uygulanmaması kişisel bilgilerin ve özel hayatın gizliliğini ortadan kaldırdı. Bilişim uzmanları, dileyen herkesin istediği bir kişiyi rahatlıkla dinleyebileceğini ve kişisel bilgilerini öğrenebileceğini belirtirken bu alandaki yasal eksikliğin bir an önce giderilmesi gerektiğini vurguluyor.
Türkiye Bilişim Derneği (THD) Başkanı Turhan Menteş, Türkiye?de 2003 yılından beri AB?ye uyum yasalarından biri olan ?Kişisel Bilgilerin Korunması Hakkında Yasa?nın çıkarılamadığına dikkat çekti. Söz konusu yasanın 3 kez TBMM?de kadük olduğunu kaydeden Menteş, yasa çıkmadığı sürece başta dinleme olmak üzere kişisel bilgilerin çeşitli yöntemlerle elde edilmesinin önüne geçilemeyeceğini söyledi. Türkiye?de bu konuda ciddi bir yasal eksikliğin olduğunu ifade eden Menteş, ?Devlet kurumları da dinlemeyi istedikleri gibi yapabiliyorlar. Bu durum güncel haberlerden de anlaşılıyor? dedi. Üzerinde durulması gereken en önemli konunun ?kişisel haklar? olduğunu kaydeden Menteş, ?Bu, ülkemizde bir türlü becerilemiyor. Kişisel hayata müdahale güvenlik ve terör gerekçesiyle yapıldığı söylenir ama amacın dışında bilgi toplandığı ve başka amaçlarla bu bilgilerin kullanıldığını da gördük. Teknoloji hızlı ilerlediği için bununla ilgili yasal düzenlemeler de onun arkasından geliyor? diye konuştu. Dinlemenin yanı sıra kişisel bilgilerin başka yöntemlerle de elde edilebileceğine dikkat çeken Menteş, şunları dile getirdi: ?Kişisel bilgilerin en önemlisi biyometrik bilgilerdir. Bunlar, parmak izi, DNA?si, yüz tanımlaması gibi bilgilerdir. Bu bilgilerin ülkemizde maalesef yasal olarak verilmesi isteniyor. Gelişmiş hiçbir ülkede bu tür bir uygulama yoktur. Gelişmiş ülkeler ancak diğer ülkelerden gelen insanlar için bunu yaptırım haline getirmektedir. ABD ve İngiltere?ye gitmeniz söz konusu olduğu zaman 10 parmak izinizi vermek zorundasınız. DNA bilgilerinin verilmesi kadar tehlikeli bir konu yok. DNA bilgilerine bağlı olarak gelecek yıllarda kimyasal silahların üretileceği söyleniyor. Bu ciddi bir tehlike.? Türkiye?de kişilerin sağlık bilgilerinin bir araya getirilmesi konusunda yapılan çalışmalar bulunduğunu belirten Menteş, teknolojinin getirdiği kolaylıklarla insanların bütün bilgilerinin bir araya toplanmasını doğru bulmadığını kaydetti.
?TEKNOLOJİ GECEKONDU GİBİ GELİŞTİ?
Türkiye Bilgisayar Mühendisleri ve Programcıları Derneği (TBMPD) Genel Başkanı Yılmaz Sönmez de, Türkiye?de yasal tedbir olmadığı için dileyen herkesin istediği kişiyi dinleyebileceğine dikkat çekti. 3 farklı dinleme yöntemi bulunduğunu belirten Sönmez, ?Devletin yanı sıra başka kişiler de dinleme yapabilir. Bunlar, cep telefonu, ev telefonu, internet ya da havadan frekans dinlemesi olabilir? dedi. Türkiye?de teknolojinin hızlı, fakat ?gecekondu? gibi geliştiğini belirten Sönmez, buna bağlı olarak bu sorunların yaşandığını kaydetti.
 
BAKANLIK: YETKİ VERMEDİK
YARSAV: Bakanlık topu taca atıyor
Adalet Bakanlığı, müfettişlere, yargıç ve savcıların telefonlarını mahkeme kararı olmaksızın dinleyebileceklerine ilişkin yetki verilmediğini savundu. YARSAV Başkanı ise yönetmelikle müfettişlere açıkça yetki tanındığını, son sözü Danıştay?ın söyleyeceğini kaydetti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlığı, Teftiş Kurulu Yönetmeliği?nde yapılan değişiklikle müfettişlere, yargıç ve savcıların telefonlarını mahkeme kararı olmaksızın dinleyebileceklerine ilişkin yetki verilmediğini savundu. Yönetmeliğin iptali istemiyle dava açan YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise yönetmelikle müfettişlere açıkça yetki tanındığını belirterek, ?Suç şüphesinin bulunmadığı inceleme aşamasında dinlemeye olanak sağlanıyor? dedi.
Teftiş Kurulu Yönetmeliği?ne yapılan bir ekleme ile adalet müfettişlerine yargıç ve savcıları dinleme yetkisi verilmesi tartışması Adalet Bakanlığı ile yönetmeliğin iptali için dava açan YARSAV?ı karşı karşıya getirdi. Adalet Bakanlığı?ndan yapılan yazılı açıklamada, ?Yönetmelikte delil toplama işlemleri sırasında dikkate alınacağı açıkça vurgulanan Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca iletişimin dinlenmesi ancak hâkim kararıyla yapılabilmektedir. Adalet müfettişlerinin, hâkim kararı olmadan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması konusunda bir yetkileri bulunmamaktadır. Haberlere konu olan Teftiş Kurulu yönetmeliğiyle de müfettişlere böyle bir yetkinin tanınması söz konusu değildir? denildi.
?SON SÖZÜ DANIŞTAY VERECEK?
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu?na yönetmeliğin iptali istemiyle dava açan YARSAV?ın Başkanı Eminağaoğlu ise, yönetmeliğin 98. maddesinin inceleme ve soruşturmayı düzenlendiğini anımsatarak, ?Hâkimler ve Savcılar Yasası?nın çok çok ötesine geçerek, haberleşmenin dinlenmesi ancak yasa ile olabilecekken yönetmelikle müfettişlere açıkça bu yetki tanınmıştır? dedi. Yetkinin müfettişlerce nasıl kullanılacağının yönetmelikte gösterilmediğini kaydeden Eminağaoğlu, şunları söyledi: ?Burada tanınan yetki ister mahkeme kararıyla olsun, ister müfettişler yoluyla olsun inceleme aşamasını kapsamaktadır. Oysa ki kuvvetli suç şüphesinin bulunmadığı inceleme aşamasında ne mahkeme kararıyla ne de müfettişlerce dinleme yapılabilir. Ceza Muhakemesi Kanunu?na göre dinleme ancak kuvvetli şüphe varsa ya da başkaca yoldan delil elde edilemiyorsa yapılır. Yargıç ve savcılar istihbari amaçlı dinlenemeyeceklerine göre yönetmelikle inceleme aşamasında bu imkân neden yaratıldı? Bir suç isnadının olmadığı inceleme aşamasında yöntemi ne olursa olsun; ister mahkeme ister müfettiş eliyle yargıç ve savcılar dinlenemez. Yönetmelikle inceleme aşamasında böyle bir yetkiyi veremezsiniz, hatta yasayla bile veremezsiniz. Yönetmelik inceleme aşamasında dinlemeyi olanaklı kılmıştır. Zaten inceleme aşamasında dinlemeye olanak sağlanması tartışma konusudur. Biz yönetmeliğin iptali için Danıştay?a dava açtık. Son sözü Danıştay söyleyecektir.?
 
CHP?DE ?BÖCEK? SEFERBERLİĞİ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP yönetimi, Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu?nun odasında ?böcek? olarak adlandırılan dinleme cihazı bulunmasının ardından alarma geçti. Dinleme cihazları konusunda profesyonel bir elektronik şirketiyle anlaşan CHP, pazartesi günü genel merkezi tepeden tırnağa arattıktan sonra, bulunacak ipuçlarına göre yasal yollara başvuracak. Önceki gün ortaya çıkan böcek skandalının ardından CHP Genel Merkez yönetimi, bir yandan cihazın kim ya da kimler tarafından yerleştirilmiş olabileceği, başka yerlerde de bu cihazlardan olup olmadığı konusunda araştırma yaparken, diğer yandan, bundan sonra bu tür girişimlere karşı alınacak önlemler konusunda çalışma yürütüyor.
?İÇİŞLERİ BAKANLIĞI?NA GÜVEN KALMADI, BİZ ARAŞTIRACAĞIZ?
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, genel merkezde kapsamlı bir araştırma yapılacağını söyledi. Sevigen, şu anda özel olarak şüphelendikleri birileri olmadığını, akıllara çeşitli olasılıklar geldiğini ifade etti. AKP?den çok sayıda belediye başkanının CHP?ye geçmek istediğini ya da geçtiğini kaydeden Sevigen, ?Seçimler yaklaşıyor, bunlara dönük bir operasyon olabilir mi, akla geliyor. Artık dinleme konusunda İçişleri Bakanlığı?na da güven kalmadı, at izi it izine karışmış vaziyette. Onun için önce kendi içimizde araştırma yapacağız. Sağlam deliller elde ettiğimiz takdirde, suç unsuru varsa yargıya başvuracağız? dedi.
 
Anayasa Mahkemesi telefon dinleme yasasının iptali davasını 3 yıldır görüşmüyor
Sezer gitti, dava bitmedi
İLHAN TAŞCI
ANKARA - Telefon dinleme tartışmalarına her geçen gün yenileri eklenirken 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer?in dinlemelerin dayanağı yasanın iptali istemiyle üç yıl önce 2005/85 esas numarasıyla açtığı davayı Anayasa Mahkemesi halen karara bağlamadı. Mahkemede bekleyen yasayla adli soruşturmadaki dinleme dışında jandarma, emniyet ve MİT?e istihbari amaçlı dinleme yetkisi de getirildi. 11 bin yargıç ve savcı ile 250 Yargıtay, 90 Danıştay üyesi ve 61 bin avukat da bu kapsamda dinlenebilenler arasında yer alıyor.
Ergenekon soruşturmasında suça ilişkin kuşku olmamasına karşın istihbari (önleme) amaçlı dinlemelerin de yapılması ve son olarak da Adalet Bakanlığı müfettişlerine inceleme aşamasında bile yargıç ve savcıları dinleme yetkisi tanınması tartışmalara neden olurken tartışmalı dinlemelerin dayanağı yasanın iptal istemiyle dava açılmasının üzerinden üç yıl geçti. AKP tarafından hazırlanan telefon dinlemelere ilişkin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 3 Temmuz 2005 tarihinde TBMM?de kabul edildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yasanın yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi?ne dava açtı. Sezer?in iptalini istediği yasal düzenleme öncesi yalnızca adli soruşturmalar nedeniyle dinleme yapılabiliyordu. Ancak dava konusu olan yasa ile suç olmaksızın da dinleme yapılabilmesi yolunu açan istihbari amaçlı dinleme getirildi.
Yasaya göre, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürü veya İstihbarat Dairesi Başkanı?nın yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespit edilmesine olanak sağlanıyor. Yasa ile numaraların tespit edilmesi, telefonların dinlenmesi ve kayda alınabilmesi yoluna gidilebiliyor. Ayrıca yapılacak dinlemeler Telekomünikasyon Kurumu bünyesinde, Kurum başkanına doğrudan bağlı ?Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı? adıyla kurulan tek bir merkezden yürütülüyor. Başkanlıkta Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı?nın ilgili birimlerinden birer temsilci bulunuyor.
Telekomünikasyon İletişim Başkanı, Telekomünikasyon Kurumu Başkanı?nın teklifi üzerine Başbakan tarafından atanıyor. Yasa yapım aşamasındayken yürütmeye tanınan bu yetkinin kurumsal güvenceyi sağlamadığı eleştirileri öne çıkmıştı. Suç olmaksızın da dinleme yapılabilir olmasının kişi hak ve özgürlüklerini tehdit edeceği kaygısı dile getirilmişti.
 
?Dinlemeleri bizzat iktidar yaptırıyor?
CHP?li Okay: Yakında bu işin sonu, dinleme sonucunda insanların kapısına çarpı işareti koymaya kadar gidecek. MHP?li Vural: Demokrasiye ağır darbe
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Muhalefet,Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, adalet müfettişlerine yargıç ve savcıları dinleme yetkisi verilmesini ?demokrasiye darbe? olarak nitelendirdi.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Türkiye?de herkesin dinlendiğinin artık bir gerçek olduğunu ve siyasi iktidarın da bunu gayet iyi bildiğini belirterek, ?İktidar bunun üstünü örtmeye çalışıyor? dedi. ?Dinlemeleri bizzat iktidar yaptırıyor? diyen Okay, ?Bu ülkenin hâkimi, savcısı, Adalet Bakanlığı yönetmeliğiyle dinlenebiliyorsa, kim kime güvenecek? İnsanlar birbirleriyle nasıl iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım insanların ?benden yana olanlar, olmayanlar? diye ayrışmasının yolunu açacak. Yakında da bu işin sonu, dinleme sonucunda insanların kapısına çarpı işareti koymaya kadar gidecek. Ulaştırma Bakanı 70 milyonun izlendiğini söylüyor. Artık bunun kapatılacak, üstü örtülecek yanı kalmamıştır. İktidar suçüstü yakalanmıştır. Ama buna rağmen, dinleme iktidarın hoşgörüsü ve kendi siyasal hesaplarıyla kararlı bir şekilde sürdürülüyor? görüşünü dile getirdi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise adalet müfettişlerine, yargıç ve savcıları dinleme yetkisi verilmesinin tam anlamıyla ?demokrasiye indirilmiş ağır bir darbe? olduğunu söyledi. Bu yaklaşımın aynı zamanda yargıç ve savcılara yönelik bir tehdit olduğuna işaret eden Vural, ?Bu jurnalci bir rejimin yansıması, herkes birbirini dinliyor? dedi.
 
YABANCI DİPLOMATLAR
?Sovyetler?in son dönemine benziyor?
MAHMUT GÜRER
ANKARA - Türkiye?deki büyükelçiliklerde görev yapan diplomatlar, son dönemde ardı ardına ortaya çıkan ?dinleme? skandalları nedeniyle tedirginlik yaşarken, süreci ?Sovyetler Birliği?nin son dönemlerine benziyor? şeklinde değerlendiriyor. Yabancı diplomatlar telefon dinlemelerine takılmamak için görüşme sürelerini ?en aza? indirmeye dikkat ettiklerini de belirtiyor.
Ergenekon soruşturması ile gündeme gelen telefon dinlemeleri, Türkiye?deki yabancı diplomatlar tarafından hem ilgi hem de tedirginlikle izleniyor. Ankara?daki yabancı diplomatik kaynaklar, gerek telefon gerekse elektronik posta trafiklerinde özel yaşamlarına ilişkin ifadelere yer vermekten çekindiklerini belirtiyor. Cumhuriyet?e bilgi veren bir yabancı misyon temsilcisi, süreci daha önce görev yaptığı Sovyetler Birliği ile karşılaştırırken, ?Türkiye?nin içinde bulunduğu bu durum ne yazık ki, bize Sovyetler Birliği?nin son dönemlerini anımsatıyor? değerlendirmesini yaptı. Kaynaklar bu nedenle önlem olarak yaptıkları telefon görüşmelerini en aza indirdiklerini kaydediyorlar. Kaynaklar, Türkiye?nin AB üyeliği için mücadele ettiği bir dönemde bu tür sıkıntılar yaşanmasının, müzakere sürecini de yakından etkileyebileceğini ifade ediyor. Kaynaklar telefon dinlemelerin Türkiye?nin AB nezdindeki saygınlığını da zedeleyeceğine vurgu yaparak, ?Hükümet AB yasalarını çıkarmak için çaba gösterebilir ve yasaları çıkarabilir. Ancak bunları uygulamadıktan sonra üyelik sürecinin ilerlemesi de beklenmemeli? görüşünü dile getiriyor.
Cumhuriyet Gazetesi ? 01.01.2009