18.12.2007 YARSAV’ın Kapatılması (Nuri Alan Makalesi)

Nuri ALAN Emekli Danıştay Başkanı ? Cumhuriyet Gazetesi ? 18.12.2007

 

AKP iktidarı bugüne kadar yargıya karşı sözle ve eylemle ortaya koyduğu tavrını, şimdi yasal düzenlemelerle hukuk alanına taşımaktadır. Bunlardan ilki hâkim ve savcı adaylığına atanacak olanlarla ilgili olarak 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda 5720 sayılı kanunla yapılan değişiklik, diğeri de Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nin (YARSAV) kapatılması ile ilgili olarak başlatılan yasama sürecidir. Böylesine kapsamlı ve yargı bağımsızlığı yönünden önemli düzenlemeler içeren teklif, bir milletvekili tarafından 14 Kasım 2007 gününde AKP grubuna verilmiş; ilgili hiçbir kuruluşun bilgisine sunulmadan, hiçbir kurum ve kuruldan görüş alınmadan jet hızıyla 1 Aralık 2007 gününde genel kurulda kabul edilmiş ve 3 Aralık tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

YARSAV’ın kapatılmasını öngören tasarı ise TBMM AB Uyum Komisyonu’ndan geçmiştir. Adalet ve Anayasa komisyonlarında görüşülecek olan Türkiye Hâkimler ve Savcılar Birliği Kanun Tasarısı’nın geçici 3’üncü maddesi, YARSAV’ın tüzelkişiliğinin sona ermesini öngörmektedir.

 

YARSAV anayasada düzenlenen "dernek kurma hürriyeti" kapsamında kurulmuş olan bir dernektir. Tüzüğünde belirtilen amaçları doğrultusunda faaliyette bulunmakta; ülkemizde eksiksiz olarak hukuk devletinin yerleşmesi, mahkemelerin bağımsızlığı ve yansızlığı, hâkimlik ve savcılık teminatı ilkelerinin korunması ve uygulanması için kendi olanakları çerçevesinde çalışmalar yapmaktadır. Bu amaçla açık oturumlar, paneller düzenlemekte, kamuya kendi konusunda aydınlatıcı bilgiler vermektedir.

 

Tüm faaliyetlerini yasal bir zemin üzerinde ve demokratik yöntemlere uygun olarak yürütmektedir. Çoğulcu demokratik bir toplumda bu tür faaliyetlerden kimsenin rahatsızlık duymaması gerekir.

 

Ama YARSAV başka faaliyetlerde de bulunmakta, örneğin, tüzüğünde belirlenen çalışma alanı ile ilgili konularda idari davalar açmakta, bu davaların bazılarında idari yargı, yürütmenin durdurulması ve iptal kararları vermektedir. Aslında konusunda gösterdiği dikkat ve titizlik nedeniyle takdirle karşılanması gereken bu faaliyetler, hukuka aykırı tasarruflarını engellemesi nedeniyle, iktidarı rahatsız etmektedir. Nitekim Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair 5720 sayılı kanunun alelacele yürürlüğe konulmasına neden olan ve yukarıda sözünü ettiğim Danıştay kararı, YARSAV’ın açtığı davalar nedeniyle verilmiştir. Tüm kurumların ve sivil toplum örgütlerinin sustuğu ve derin bir sessizliğe büründüğü bir ortamda, canla başla hukukun üstünlüğünü savunan YARSAV işte bu nedenle kapatılmak istenmektedir. Başlatılan yasal düzenleme girişimi, bir anlamda cezalandırılma amacını taşımaktadır.

 

Anayasanın 33’üncü maddesine göre dernekler ancak hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Mevcut haliyle yasalaşması durumunda, tasarının geçici 3’üncü maddesi yasama organının yargıya ait bir yetkiyi kullanması sonucunu doğuracağından, anayasanın benimsediği "kuvvetler ayrılığı" ilkesine ve 11’inci maddesine aykırı olacaktır.

Dileğimiz, tasarıda mevcut anayasaya aykırı düzenlemelerin komisyonlarda veya genel kurulda düzeltilerek hukuka uygun bir kanunun yürürlüğe konulmasıdır.

 

Cumhuriyet Gazetesi ? 18.12.2007